9 Ağustos Çarşamba günkü yazımda, 1 ay önce, bugün saat 10'da açıklanacak (açıklanan) 2. Çeyrek büyüme verisinin yüzde 8'i bile bulabileceğini ifade etmiştim. 8 Eylül Cuma günü açıklanan temmuz ayı sanayi üretim verileriyle birlikte, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), önceki 6 ayın verisinde de sınırlı düzeltmeler yaptı. Bu düzeltmelerin ışığında, 9 Ağustos'taki yazımda paylaştığım yüzde 6.45-7.25 aralığındaki 2. çeyrek GSYH büyüme tahminimi, yüzde 6.95-7.35 olarak revize ettim. TÜİK'in açıklayacağı (açıkladığı) 2. Çeyrek büyüme verisi yüzde 70 olasılık ile, yüzde 7 civarında gelecek gibi gözüküyor. Bununla birlikte, 9 Ağustos'taki yazının başlığında vurguladığım gibi, 2. Çeyrek büyüme yüzde 8 dahi çıkabilir. Çünkü 1. Çeyrekteki yüzde 2.07'lik ortalama sanayi üretimine bağlı olarak, biz ekonomistler yüzde 3.5 büyüme bekliyorduk. TÜİK ise, Türkiye Ekonomisi'nin 2017'nin ilk çeyreğinde yüzde 5 büyüdüğünü açıkladı. Bu durumda, 2. Çeyrek'te yüzde 4.59 artan sanayi üretimi, bizi rahatlıkla yüzde 8 GSYH büyümesine de taşıyabilir.
Bununla birlikte, başlığa 'yüzde 8 büyüme beklentisi' yerine, iktisatçı muhafazakârlığı ile, bu defa 'yüzde 7'yi geçebilir'i taşıdım. Anadolu Ajansı'nın, bu tür önemli makro ekonomik veriler öncesi, tanınmış ekonomistler arasında gerçekleştirdiği ankette ise, tahmin aralığı benden de muhafazakâr kalmış. Ankete katılan ekonomistlere göre, 2. Çeyrek büyüme en düşük yüzde 4.2, en yüksek yüzde 6.3 çıkabilir. Ankete katılan 13 ekonomistin 2. Çeyrek GSYH büyüme tahminlerinin ortalaması ise yüzde 5.4. Aynı ekonomistlerin 2017 yılının bütünü için büyüme beklentilerinin ortalaması yüzde 4.6 olmuş. 2017 yılı büyüme tahminlerinde en yüksek tahmin yüzde 5.7, en düşük tahmin ise yüzde 4. Ekonomistler tahminlerinde hayli eli sıkı davranmış gözüküyorlar. Çünkü açıklanan temmuz ayı yıllık sanayi üretim artış oranı yüzde 14.5. Yani, 3. çeyrekte de büyüme yine yüzde 7 ile 8 arası gelebilir.
Küresel yatırımcılar, Türkiye'ye yönelik tüm hainliklere rağmen, ekonomideki başarımızın ve 'büyüme' hikâyemizin farkında. Türk hisse senetlerine ve hazine kâğıtlarına ilgi, dolar-TL kurunu 3.40 TL'nin altına bile taşıdı. Aralık ayında açıklanacak 3. çeyrek büyüme verisi de yüzde 7-8 aralığında geldiğinde, yılı ciddi bir uluslararası sermaye girişi ile tamamlayabiliriz. Enflasyonu yeniden yüzde 6'lara çekerek, 2018'de büyüme başarımızı, fiyat istikrarına yönelik adımlarla taçlandıralım. Bu nedenle, enflasyonu kontrol adımları bir an önce hayat bulmalı.