Türkiye'nin en iyi haber sitesi
KEREM ALKİN

Akıl Çağı’nı ıskalamayacağız

Devletin bekası, Türk halkının birliği ve dirliği adına, kamu adına üstlendiğimiz görevleri Türkiye'nin dünyada saygın, güçlü bir ekonomi olması adına yürütüyoruz. 19. yüzyıl sanayi devriminin ilk aşaması olan 'buhar' dönemiydi. 20. yüzyılla birlikte, 2. sanayi devrimi, elektrik, elektrikli motor devrimi olarak özetlenebilir. 1970'li yılların sonlarındaki bilgisayarlaşma süreci 3. sanayi devriminin sinyaliydi. 4. sanayi devrimi, ekonominin her alanında dijitalleşme olarak özetlense de, esas, dünyayı, hepimizi 'Yaşam 5.0' bekliyor. Bilgi, Ekonomi, Sanayi, Savunma, Enerji, Kentleşme derken, beyin döngü sistemlerinin yaşamın her alanına girmesi anlamına geliyor, Yaşam 5.0. Ülkeler arasında, yapay zekâdan makinelerin işbirliğine, üretim süreçlerine yönelik yeni bir rekabet alanı oluşuyor.
Bu ülkeye gönül vermiş, her bir vatandaşının iyiliğini kendi iyiliğinden ayrı tutmayan bizler, Türkiye'nin 'Akıl Çağı'nda iddialı bir ülke olması adına, insan-teknoloji yakınmasını 'milli-yerli' atılımla gerçekleştirmeye yoğunlaşmış durumdayız. Allah'ın, doğanın verdiği müthiş bir yapı, beyin ağyapısı emrimizde. Türkiye'yi milli ve yerli yazılım ve donanım ile 'Akıl Çağı'nın gerektirdiği tüm teknolojilerde, tüm akıllı sistemlerde var olan bir ekonomi seviyesine getirmemiz gerekiyor. Türkiye'nin 2023'ten 2071'e, dünya ekonomisinde ilk 10 arasında yer alan bir ekonomi olması, 1'inci, 2'nci ve 3'üncü sanayi devrimlerindeki pozisyonumuzun çok ötesinde, Türkiye'yi 'Akıl Çağı'nda en iddialı ekonomilerden biri yapmamızdan geçiyor. Bu da, sil baştan ilk, orta ve bilhassa yüksek öğretim sistemini, Türkiye'nin bilim ve teknoloji yönetim modelini kurgulamamızdan geçmekte.
Bilim ve teknoloji destekleme programlarımızı, ar-ge modelimizi, teknoloji üretim merkezlerimizi, bu alanda bilim adamı yetiştirme tarzımızı yeniden kurgulamamız gerekiyor. Güney Kore'den Brezilya'ya, Rusya'dan Malezya'ya, Çin'den Hindistan'a, Kuveyt'ten Litvanya'ya, pek çok irili ufaklı gelişmekte olan ekonomi, bir yandan akıllı sistemlere yönelik milli projeler için büyük bir emek ortaya koyuyorlar, bir yandan da Türkiye gibi önde gelen gelişmekte olan ekonomilerle işbirliği arayışı içindeler. Türkiye, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e, kendi coğrafyasındaki dirlik ve kalkınma adına takdir gören bir 'kapsayıcılık' ortaya koyuyor. Türk halkına 'özgürlük' mücadelesi adına duyulan küresel saygıyı, bu ülkelerle 'akıllı' sistemlere yönelik işbirliği ile yüksek katma değere dönüştürelim. Bu defa, 'Akıl Çağı'nı ıskalamayacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA