Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın her ay düzenli olarak açıkladığı 'Reel Kesim Güven Endeksi' Hükümet'in, Ekonomi Yönetimi'nin KOBİ'lere yönelik, reel sektöre yönelik birbiri ardına aldığı tedbirlerin, 'can suyu' çalışmalarının, piyasayı hareketlendirici adımların reel sektör tarafından umut verici bulunduğunu gösteriyor. Kasımda 103.7 puan ile 'güven' seviyesinde olan endeks, aralıkta 98.4, bu yılın ocak ayında ise 97 puana gerilemiş iken, şubatta 105.3 puan ile, eylüldeki 'güven' seviyesine geri döndü. 2 ay sonra, reel sektörün yeniden 'güven' seviyesine geri dönmesinde, gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve ihracat sipariş miktarına ilişkin artış yönlü beklentilerin güçlenmesinin, iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyen firma sayısının artmasının da etkisi önemli. Ayrıca, gelecek üç aydaki istihdam ve gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamalarına ilişkin artış yönlü beklentiler de güçlenmiş durumda.
Eylülde 105 puan olan yatırım eğilimi 98 puana kadar gerilemiş iken, şubatta yeniden 105 puana yükseldi; ve, yine ağustosta 111 puan olan istihdam eğilimi ise, 106 puana geriledikten sonra, yeniden 111 puanı yakaladı. Bunun anlamı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'istihdam ve yatırım seferberliği' çağrısının reel sektör tarafından sahiplenildiğidir. 'Militanlaşmış' köşe yazarlarına ve 'kriz' çığırtkanlarına en güzel cevap bu somut verilerdir. Nitekim şubatta imalat sanayi kapasite kullanım oranı da, geçen yıla göre 2 puanlık sıçrama ile 75.4'ü yakaladı ve mevsimsellikten arındırılmış veri ocak ayının da üstünde. Türk iş dünyası, iç piyasadaki siparişin toparlanması adına, Ekonomi Yönetimi'nin proaktif adımlarını canlılığa döndürmeye yoğunlaşırken, ihracata da sağlam yükleniyor. 1-21 Şubat arası 8.2 milyar dolara ulaşmış olan ihracat, 2016'nın 10.8 milyar dolarını aşacak. Reel sektörün mücadelesini motive edelim.

Mega projeler uçuracak
Tüm hainliklere rağmen, Türkiye'nin kararlılıkla, bir bir tamamladığı mega projelerden biri olan 3. Havalimanı, 2025'te, doğrudan ve dolaylı olarak 225 bin kişilik istihdam, 4.4 milyar dolar ek hane halkı geliri ve tek başına, Türkiye'nin GSYH'sına yüzde 4.9 katkı sağlayacak. Her şey yolunda giderse, 2025'te 35.5 milyon iç hatlar, 85 milyon dış hatlar olmak üzere, 120 milyon yolcuya hizmet verecek.
İstanbul dünyanın vazgeçilmez havayolu 'hub'ı olacak. O halde, 17 Nisan'la birlikte yakalayacağımız 'take-off'a kilitlenelim.