Bugünkü rakamlar ile, 900 milyar ile 1 trilyon lira arasında bir ekonomik değer olarak, 7 milyon binayı kentsel dönüşümle, akıllı, enerji verimliliğine katkı sağlayan ve depreme dayanıklı binalara dönüştüreceğiz. Türkiye ekonomisinin makro büyüklüklerinin ve rakamlarının neden etkileyici olduğu, bu örnekle bile kolay anlaşılabilir. Kentsel dönüşüm, 3 yıldır, doğru ve iyi planlanmış örnekleriyle de, kimi zaman 'rant' izlenimi veren, aceleye getirilmiş projeleriyle de yürüyor. Hükümet, sektör ve sivil toplum kuruluşları, doğru, örnek teşkil edebilecek uygulamaları ön plana çıkarak, Türkiye'nin 'Kentsel Dönüşüm'de standardizasyonu yakalaması için çaba sarf ediyor.
Kentsel dönüşümde, kalıcı, etkileyici, doğru proje ve modellerin oluşturulması ve standardizasyonun yakalanması, Türkiye'nin, Türk inşaat sektörünün 'Kentsel Dönüşüm'ü markalaştırması açısından kritik önemde. Bölgemizdeki 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerden, Latin Amerika'ya, hatta Güney Doğu Asya'ya, Türkiye'nin 'Kentsel Dönüşüm'de markalaşmış modelinden ilham alacak, Türk inşaat firmalarının bu konudaki tecrübelerini talep etmeye hazır onlarca ülke var. Sabah gazetesinin ilkini Haliç Kongre Merkezi'nde, ikincisini ise dün Bursa'da gerçekleştirdiği 'Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı' da, bu sürecin markalaşması adına kritik önemde. Türkiye'nin yükselen şehirlerinde devam edecek bu kurultayları, Balkan ülkelerinden başlayarak, 1. ve 2. kuşak komşu ülkelere taşımak, 'marka'laşma sürecine ayrı bir momentum kazandıracak.