Guus Hiddink, Mart'ta TFF ile sözleşme imzalarken düzenlenen basın toplantısında "Türk Milli Takımı'na kendimi tamamen adamış durumdayım. Bir kulüp takımının teklifini kabul edersem, fiziksel olarak ikisini birlikte yapmam mümkün değil. Bir işi çok iyi bir şekilde yapmaya odaklanmalıyız" demişti. Hiddink, yabancı futbolcu kısıtlaması için "Olabildiğince kendi vatandaşımız olan (Türk vatandaşını kast ediyor) futbolcuların kullanılmasını tercih ederim. Kendi oyuncularımızın başarılarıyla daha mutlu olmalıyız. Ben bütün liglerde oynanan futbolu takip etmek istiyorum. Avrupa'da forma giyen birçok futbolcuyu takip ediyorum. Türkiye'deki maçları da takip edeceğim" demişti.
Bugün, Hiddink'in Türkiye Ligi'ni yakından takip etmemesi eleştiriliyor. Tevazu göstermeyeceğim; SABAH Spor, bu konuda da lokomotif oldu. Yazarımız Levent Tüzemen Belçika ve Kazakistan maçları öncesi geçen sezonu ilk 6'da bitiren takımlar aynı hafta sonu farklı günlerde birbirleriyle üç lig maçı oynarken Hiddink'in Türkiye'ye gelip bunları izlememesini eleştirmişti. Bu hafta başında Hiddink'in bu sezon Süper Lig'deki 11 takımı hiç izlemediğini haberleştirmiştik. Perşembe geceki Rapid Wien-Beşiktaş maçı dahil Türk takımlarının bu sezon 7 maçını takip etti Hiddink. Bunların dördü Avrupa Kupası sınavıydı. Bu maçlarda sahadaki iki takımdan birinin Türk olduğunu ve yabancı futbolcu sınırlaması olmadığını da hatırlatalım. Yani Milli Takım'a futbolcu potansiyeli açısından düşük kalibreli maçlardı bunlar.
Hiddink'in Mart ayındaki imza törenindeki sözleri ile icraatı örtüşüyor mu? Avrupa'daki bilinen isimler dışında Taner Yalçın, Mehmet Ekici, İlkay Gündoğan, Jem Karacan gibi gençleri de yakından izliyor Hiddink. Maçlarına bizzat giderek onlara "Sizi Türk Milli Takımı'nda görmeyi çok istiyoruz" mesajını veriyor. Bu çalışmalarını takdir ediyoruz.
Hiddink ve ekibi, "Avrupa'da oynayan gençlere yakın ilgi gösterelim. Onları ikinci pasaportu taşıdıkları ülkelere kaptırmayalım" diye düşünüyor olabilir. Ancak Türkiye'deki gençler de Hiddink'in ilgisini, aynı pozitif yaklaşımı haketmiyor mu? Geçen sezon ligi ilk 6'da bitiren İstanbul Belediye'nin bir tane maçını, bu takımdaki gençleri çıplak gözle izlemedi Hiddink. Kayseri'deki Hasan Ali Kaldırım, Türkiye'ye gelmeyip Mainz'da kalsaydı Hiddink tarafından bizzat takip edilecekti, ama Kayseri'de oynuyorken gerek yok; öyle mi?
Yoksa liglerimizden ümidini tamamen kesti mi Sayın Hiddink? Bu yüzden mi arayışlarını sadece yurt dışında sürdürüyor?