Dünya Spor Yazarları Birliği'nin Genel Kurulu, bu gece Antalya'da gala yemeğiyle başlıyor. İlk oturum yarın. Kongre için erkenden Türkiye'ye gelen yabancı bir meslektaşımla İstanbul'da sohbet ediyorum. İstanbul'a daha önce defalarca gelmiş; Antalya'ya ilk defa gidecek. Çok duymuş güzelliğini. Antalya'da nereleri görmeye gidebileceğini elimden geldiğince anlatıyorum. Sonra bazı sorular yöneltiyor bana...
"Kupa finalleri sezonun sonunda oynanır. Türkiye'de final ne zaman?"
"5 Mayıs'ta."
"Öyle mi? Nerede?"
"Şanlıurfa'da."
"Ne dersin? Gideyim mi?"
"Git tabii... Hatta bana sorarsan Şanlıurfa'ya erken git. Tarihi eserleriyle önemli bir turizm merkezidir. Birkaç gün doya doya gezersin."
"Tavsiyelerine güvenirim. Programımı değiştireyim bari. Maç kaçta?"
"Belli değil!"
"Maç 5 Mayıs'ta değil mi?"
"Öyle. Ama saati açıklanmadı. 30 Nisan'da açıklanacağı söyleniyor."
"Bu nasıl olur? Ülkenin futbolda ikinci en önemli kupasının finalinin saati maça beş gün kala mı açıklanır?"
"....."
"Bu nasıl organizasyon? Sen, oraya göndereceğin arkadaşlarının programını nasıl yapabiliyorsun?"
"....."
"Maça gitmek istesem gece mi, gündüz mü bilemeyeceğim; öyle mi? İşimden izin alacağım ama maç günü döner miyim; bilemeyeceğim. Böyle bir şey olur mu?"
"....."
2016 İÇİN YANIT VAR MI?
"Federasyonunuz, Euro-2016 yarışında 'Siz daha kupa finalinizin saatini maça beş gün kala açıklayabiliyorsunuz. Bu organizasyonsuzlukla Avrupa Futbol Şampiyonası'na nasıl talip oluyorsunuz?' sorusuna yanıt verebilir mi?"
"....."
Bu sorulara bir yanıtım vardı aslında. Finale beş gün kala saatini açıklayıp o finali düzgün yapabilmek aslında organizasyon yeteneğimizin ne kadar iyi olduğunu gösterir diyebilirdim. Ama diyemedim. Çünkü inanmıyorum böyle bir savunmaya.
Türkiye Futbol Federasyonu, çok güzel işler yapıyor. Ama okyanusu geçip derede boğulmayı da büyük bir özenle başarıyor. TFF yetkilileriyle sohbetlerimizde ısrarla vurguladığımız bir konu var. Maç tarih ve saatlerinin erken açıklanmasının sadece medyanın program yapmasına yardımcı olmayacağını, deplasmanlara gidecek futbolseverlerin de işlerini kolaylaştıracağını anlattık.
THY NASIL UÇAK KOYSUN?
Konuyla ilgili THYyetkilileri ile de konuştum. Sponsorluk imza töreni için Barcelona'dayken "TFF'nin sponsorusunuz. Ama Süper Lig maçları için özel ek sefer koymuyorsunuz. Sadece medya o uçakların koltuklarının yarısını rahat rahat doldurur" dediğimde "Ek sefer koyamıyoruz. Çünkü maç tarihleri çok geç açıklanıyor. Bizim o uçağın koltuklarını satabilmek için birkaç haftaya ihtiyacımız var. Ama bu ortam bize sağlanmıyor" yanıtını almıştım.
Şanlıurfa'daki finalin saatinin belli olmaması THY yetkililerinin TFF'nin organizasyon becerisi hakkındaki serzenişini haklı çıkarıyor. THY, kupa finali için ek sefer koyuyor ama maçın saati belli değil. Komediye bakın! Ek seferlerde İstanbul-Şanlıurfa gidişler sabah, Şanlıurfa-İstanbul dönüşler geceyarısından sonra. Maç gündüz olursa ek seferlerin dönüşlerini geceyarısından sonraya koymak anlamsız. Maç gece olursa sabahın 07:00'sinde neden gidilsin?