Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRAH KAYALIOĞLU

Sayı değil kalite

Başarısızlığa kılıf bulmada üstümüze yoktur.
"Oynayamayan gelin yerim dar" demiş.
Yer açmışlar. Bu kez "Yenim dar" demiş. Suçu dışarıda aramaya, bahaneler bulmaya, aynaya bakmamaya bayılıyoruz. G.Saray, Beşiktaş, Trabzon yönetimleri Anelka'nın Konya'daki golünü başarısızlıklarına kılıf, camialarının eleştirilerine yanıt için nasıl kullanmışlardı; iyi hatırlıyoruz.
Schalke-Fenerbahçe maçına dakikalar kala sarılacivertli ekibin ikinci başkanı Nihat Özdemir, canlı yayında "Yabancı hakkımız az. Adamlar bize karşı 8-10 yabancıyla oynuyor" diye sızlanıyor. Adeta yenilgiye kılıf hazırlanıyor. Maç sonrası Daum'dan da aynı açıklamalar geliyor.
"Avrupa'daki başarısızlığımızın sorumlusu yabancı kısıtlamasını kaldırmayan kafadır" ifadesi, kadrodaki Türk futbolculara güvenmediğiniz anlamına gelir. O futbolcuların kendilerini yetersiz, kalitesiz gören bu zihniyetten olumsuz etkilenmemesi mümkün mü? Zaten Aurelio ve Luciano'dan yoksun, en iyi ihtimalle 4 yabancıyla çıkacağınız Milan karşısında böyle yaklaştığınız Türk futbolculardan nasıl iyi performans bekleyeceksiniz?
Schalke 8-10 yabancıyla oynuyormuş? Elinizi vicdanınıza koyun; o Schalke takımından Lincoln dışında F.Bahçe'ye Türkiye'de yabancı sayılacak kimi alırsınız? F.Bahçe karşısındaki Schalke 18'inin 12'si (Hamit dahil) yabancı.
G.Saray'ın, bazılarına göre "100 yılda bir olacak, şansa kazandığı" UEFA Kupası'nın finalindeki rakibi Arsenal'in 18'inin 11'i yabancı. Bunların içinde Vieira, Petit, Overmars, Bergkamp, Suker, Kanu gibi uluslararası yıldızlar vardı.
Yine G.Saray'ın 2000-01 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkarken ikinci tur grubunda geride bıraktığı Milan'ın kadrosunda kaç yabancı vardı? İtalya'daki 2-2'lik maçta Milan 18'inin 10'u, İstanbul'daki 2-0'lık G.Saray galibiyetinde ise Milan 18'inin 11'i yabancıydı. G.Saray, ilk maçta üç, ikincide beş yabancıyla oynamıştı.
Sonuçta yabancı sayısı hikaye ve bahane... Kılıf arayan bulur. Biri "Merdiven" veya "Emre'nin parmağı" diye ağlar, ötekiler "Anelka'nın eli" der. Birileri de yabancı sayısına takar kafayı.
Oysa farkı yaratan nicelik, yani miktar değil. Çünkü o günkü G.Saray bugünkü F.Bahçe'den az yabancıyla oynuyordu. Fark nitelikte. Bir tarafta Popescu, bir tarafta Luciano.
Ey; "Yabancı kısıtlaması kaldırılsın" diyenler... Doktorsanız yabancı doktorların da Türkiye'de hiçbir kısıtlama olmaksızın çalışmasına razı mısınız? Ya da avukatsanız yabancı avukatlara aynı şekilde yaklaşıyor musunuz? "Yabancı futbolcu serbest olsun" diyenler Türkiye'de tüm meslekler için "Çalışma izninin kaldırılması" taraftarı mıdır? Ve de tüm müteahhitler... Yabancı firmaların da Türkiye'de tüm ihalelere ellerini kollarını sallaya sallaya girmelerini ister misiniz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA