Gaziantep deplasmanı dışında ligde öyle ya da böyle firesiz giden Galatasaray'da gözler artık Beşiktaş derbisinde.. Yavaş yavaş da olsa, sürekli bir yukarıya gidiş gözlemliyoruz sarı-kırmızılılarda.. Evet; her maç gol yiyorlar.. Evet; gol yüzdeleri bazen (Sakarya'da mesela) inanılmaz düşüyor. Evet; orta sahanın göbeğindeki ikilide sorun çözülmedi. Bunlar Galatasaray'ın kanayan yaraları.. Ama;
Hagi, defansta klasik dörtlüsünden vazgeçmeyecektir. Cihan'ın oynayamaması ihtimali hele Samsun maçındaki performansı sonrası Rumen teknik adama kabus gibi geliyordur herhalde. Bu olasılık gerçekleşirse defanstaki soru işaretleri iyice büyür. Cihan oynarsa, oturmaya başlayan savunma orta alandan gerekli yardımı görürse daha da başarılı olacaktır.

Hasan sola, Sabri sağa
Hasan Şaş'ın Samsun maçında sola geçtikten sonra sergilediği futbolu gören Hagi'nin, Baliç'i yeniden yaratma takıntısına en azından bu derbi için bir son verip, sağda Sabri, solda Hasan ile başlayacağını tahmin ediyorum. Göbekte Saidou'yu oynatmama inadından vazgeçmeyecektir. Kamerunlu'yu son maçta 18'e almamasının tercümesi "Ergün oynayamasa Ayhan var" şeklindeydi. Beşiktaş maçında orta alanın öteki iki adamı Conceiçao ve Volkan olur. Böylece Galatasaray da ideale yakın bir orta saha kurgusuna kavuşur. Forvette de Hakan Şükür ve Necati'nin yükselen formları, hele Necati'nin müthiş gol arzusu böyle bir derbi için büyük avantaj.
Beşiktaş cephesinde ise Sakarya maçıyla yükselen bir moral var.. UEFA maçının yorgunluğu bir nebze olsun hissedilebilir. Ama büyük olasılıkla Bodo'da alınacak iyi bir sonuçla daha da moralli dönecekler Türkiye'ye.. Peki bu moral, Sakarya'daki o ilk iki penaltının ahını kapatabilecek mi? Malum Ali Aydın'ın Olimpiyat Stadı'nda yarattığı iki penaltının laneti 5 aydan fazla yapıştı Beşiktaş'ın üstüne..
Özetle; İnönü'nün açılış maçı da olsa, Beşiktaş müthiş bir seyirci desteğiyle oynayacak da olsa galibiyet ibresinin Galatasaray'dan yana olduğunu düşünüyorum. Çünkü Galatasaray'daki kenetlenme - en azından henüz - Beşiktaş'ta yok.