Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan efane boksör Muhammed Ali'nin cenaze törenine katılmak için gittiği ABD dönüşü uçakta beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan gündemdeki konuyar üzerine çarpıcı açıklamarda bulundu. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
PROGRAM BELİRSİZDİ: (ABD programını yarıda kesmesiyle ilgili) Bizim buraya gelişimizdeki birinci neden, dini vecibemizi yerine getirmekti. Dini törenden sonra orada yapılacak merasim netleşmemişti. Programda çok sık değişiklikler yapıldığını gördük. Cuma günkü programın dini bir nitelik arz etmediğini gördük. Hatta programdan önce defin işleminin olup olmayacağı bile belli değildi. Cenaze namazını da eda etmiş olmamız hasebiyle kalmaya gerek duymadık. Siyasi liderlerin katılımına dair bir şeyden de söz edilmedi. Böyle bir şey olsa kalıp ikili temaslarda da bulunma imkanı olabilirdi.
TERÖR ANCAK MİNİMİZE EDİLEBİLİR: Terör şu tarihte biter veya şöyle bir şey olursa orada biter diyebilmek tabii ki mümkün değil. Terör ancak minimize edilebilir. Nitekim terörle mücadele çerçevesinde bazı ilçelerde yapılan operasyonlar için yüzde yüz tamamlandı denildiğinde bile aslında yasaklar tümüyle kalkmıyor. Çünkü sinme, saklanma, tekrar ortaya çıkma ihtimali var. Rehavete kapılmamak için aramalar sürüyor. Terör örgütlerinin birlikte hareket etmeye başlamaları, artık son kozlarını oynadıklarının göstergesi. Bizler, sadece askerimizle değil polisimizle köy korucularımızla operasyonları sürdüreceğiz. Netice alınana kadar operasyonlar sürecek.
MİDYAT MİLLİ BİR YER: (Mardin Midyat'taki terör saldırısına tepki gösteren Midyatlılar'ın Türk bayraklarıyla sokağa dökülmeleri) Midyat aslında çok milli, yerli ve muhafazakar bir yer. Bu tür tepkilerin, oralarda terör örgütünün varsa alt yapısını, Allah'ın izniyle silip süpürebileceğine inanıyorum.
DÜZENLEME İHTİYAÇLARA İSTİNADEN YAPILDI: (TSK'ya terörle mücadelede sağlanan yasal zırhın yetki aşımlarına neden olabileceğine ilişkin endişelerle ilgili) Operasyonlar sırasında ortaya çıkan bazı gerçeklikler oluyor. Yasal düzenleme de ihtiyaçlara istinaden yapılıyor. Amaç, askerimizin de polisimizin de köy korucumuzun da kendilerini çok daha güvende hissetmelerini sağlamak. Belki 10, belki 15 sene sonra, herhangi bir askerimiz, herhangi bir polisimiz veya köy korucumuz, yasal anlamda bazı karşıt saldırılara maruz kalmamalı. Onları güçlü kılmamız lazım ki mücadeleyi çok daha güvenle yapsınlar. Gerekli yasal düzenlemeleri yapmayacak olursak, bölücü terör örgütünü daha da güçlendiririz.
BEDELİNİ ÖDERLER: Bizim için güvenlik güçlerimizi sağlam bir zeminde çalışmaya sevk etmek. Hayatını ortaya koyan bir insanın geleceğini teminat altına almazsanız, o insan ne yapacak? Bu ülke, bu vatan hepimizindir. Bu vatanda, devletin işleyişine ters hareket edenler, bedelini de öderler. Şu ana kadar içeride ve dışarıda 7 bin civarında terörist etkisiz hale getirildi. Verdiğimiz her şehit için ciğerimiz yanıyor. Terörle mücadele konusundaki en önemli gelişmelerden biri, asker, polis ve köy korucularımızın adeta etle tırnak gibi artık birbirleriyle tam bir dayanışma ve işbirliği içinde olmaları.
"OBAMA VE PUTİN'LE GELİNEN NOKTA İNSANI ÜZÜYOR"
Sayın Obama görevi devraldığında Türkiye'nin de ilk ziyaret ettiği ülkelerden biri olması, bizleri çok umutlandırmıştı. Hatta salt bir stratejik ortaklık değil, biz bir model ortaklık oluşturalım demiştik. Ne yazık ki beklentilerimiz tam olarak gerçekleşmedi. Ekonomik alanda, Dış politikada da beklentiler gerçekleşmedi. Obama, Ortadoğu'da devraldığı Irak meselesini çözeceğini, oradan tamamen çıkacağını söylemişti. Çıkmaya çıktı ama Afganistan'a geçti. Söz vermiş olmasına rağmen Guantanamo meselesini çözemedi. Afganistan'da NATO ülkeleri çekilmeye başladığında "Söz verdik, o nedenle sizinle birlikte kalacağız" dedik. Ama Suriye ve Irak olayında ne yazık ki birlikte güçlü bir varlık ortaya koyamadık. Kendilerine, "DAEŞ terör örgütüne karşı ortak mücadelede biz varız, ne gerekiyorsa yaparız. Yeter ki PYD ile, YPG ile iş yapmayın" dedik. "Onlar DAEŞ'e karşı savaşıyor" diyorlar. Amerikan askerlerinin kollarında YPG amblemleri; tutmuşlar onlarla gayet samimi fotoğraflar veriyorlar. Tüm bunlar benim ülkemde tabiatıyla ABD'ye karşı ciddi bir infiale neden oluyor.
DEVAMLILIK ESAS: (Obama'nın Ortadoğu politikası) Ben Obama'dan çok daha kararlı duruş bekledim, bekliyorum. Onu engelleyen ABD'de seçimlerin yaklaşmış olması mı bilemiyorum. Ama devlet politikalarında devamlık esas olmalı.
RUSYA İLE BU HALE GELMEMİZ ÜZÜCÜ: Üzüldüğüm konulardan biri de Rusya'nın Suriye'deki görüntüsüdür. Sayın Putin ile bizim aramızdaki hukuk, ikili ilişkileri çok ileri bir noktaya taşıdı. Türkiye-Rusya ilişkileri iktidarımızda en güçlü dönemini yaşadı. Ama bu denli güçlenmiş olan ikili ilişkiler, malum olaydan sonra neredeyse kopma noktasına geldi. İkili ilişkilerin halen toparlanacağı ümidini taşıyorum.
'TOPLUMU TAHRİK ETMEMEK LAZIM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun şehit cenazesindeki mermi atma olayı sonrasında, "Polise güvenmiyoruz kendi güvenliğimizi kendimiz sağlayacağız" sözleriyle terör örgütleriyle aleni yakın görüntü vermesinin kendisini rahatsız ettiğini belirterek şöyle konuştu: "Bu zat bu safhaya gelmeden önce de, benzer açıklamaları yapmak suretiyle, terör örgütünün arkasında olduğu siyasi partiyle adeta eş hareket eder duruma girmişti. Yapılanı tasvip etmek mümkün değil. Fakat siyasetçi de, nerede ne konuşacağını gayet iyi bilmeli. Tahrikler tepkiye yol açabilir. Şehitlerimizin arka arkaya geldiği bir dönemde, toplumun hassasiyetlerini göz ardı ederseniz, toplum tepki verir.
'MİLLİ TAKIMIMIZA GÜVENİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan milli takımımızın bugün Hırvatistan ile yapacağı maç ile ilgili olarak ise şunları söyledi: "Aslında maça gitmek de istiyordum. Ama maalesef şartlar el vermedi.Temenni ederim ki, milli takımımız iyi bir başlangıç yapar. Milli takımımızın moralinin şu anda iyi olduğunu görüyorum. Fatih Hocamız ile beraber, yaş ortalaması genç dinamik bir takımımız var. Millilerimiz, İspanya ve Çek Cumhuriyeti ile yapılacak maçları da, inşallah puanlamada lehlerine çevirirlerse, turu atlama imkanını yakalamış olurlar. Biz kendilerine güveniyoruz. Cüneyt Çakır'a da hakem olarak ayrıca başarılar diliyoruz."