Ağrı olayları ansızın patladı. İki taraf da birbirini suçluyor. Kimin haklı kimin haksız olduğu elbette önemli. Fakat şimdi tartışmanın fazla bir anlamı yok. Sonuç olarak, daha önceki endişeler gerçekleşti ve Barış veya Çözüm Süreci paskalya yumurtası gibi çatladı. (Bu arada gecikmiş de olsam İsevi âlemin Paskalya Bayramı'nı yürekten kutlarım. Bu vesileyle 'Levanten' Titina Yengemi sevgiyle anımsıyorum.) Şimdi ne olacak sorusu akılları karıştırıp yürekleri yakıyor.
Fakat bir an için biraz farklı, gerçekçi ve samimi düşünelim. Kim, bu dönemde böyle bir gelişmenin olacağını beklemiyordu? İster endişeyle deyin, ister kuşkuyla deyin, ister bilgiççe bir tecrübeyle deyin herkeste seçim döneminde böyle tatsız ve acı bir olayın cereyan edeceği ve bu dönemin bir kaosa sürükleneceği tedirginliği vardı.
Hiçbir komplo teorisinin arkasına sığınmıyorum. Ama Dolmabahçe açıklamalarının ve İzleme Heyeti'nin eleştirilmesinden, Ak Parti içinde Arınç-Gökçek çatışmasının başlamasından, HDP'nin barajı geçmesine ramak kaldığının anlaşılmasından, Hürriyet gazetesinde Akif Beki -Ertuğrul Özkök ikilisinin seçim sonrası AK Parti'nin durumunu tartışmasına, muhtemel bir CHP-AKP koalisyonu işaretini vermesine kadar uzanan olaylar zinciri böyle bir 'darbeye' ve onun kaygılarına zemin hazırlamıştı.
Olanlar oldu.
***
Bu hadise
HDP'ye iki taraftan da güçlü, etkili bir eleştiri getirdi. Ak Parti'nin açıklamalarına ne söylenebilir? Neticede hem iktidar partisi hem HDP'nin
barajı geçmesi durumunda en çok etkilenecek parti. Üstelik bir
iktidar oyunu oynuyor. Kıldan ince bir köprüyü geçmeye çalışıyor. Kürt konusuyla o şekilde ilgilenmenin seçim öncesinde kendisine çeşitli sorunlar doğuracağını gördü ve manevralarını yapıyor.
İşin ilginç yanı
CHP de bu durumdan etkilendi.
Önseçim CHP'nin zaten saklı olan bir gerçeğini su yüzüne çıkardı. Eskiden de
Alevi partisi olarak bilinen CHP bu önseçimle bütün bütüne o kesimin eline geçti. (Tüm o
Dursun Çiçek'lerin kazanması,
Balyoz vs'den çok
Alevilik siyasetinin neticesidir.) Partinin geriye kalan kısmını da
sağcılar doldurdu.
İlhan Kesici'nin ne işi var CHP'de?
Eski
AP-DYP hattı
Kılıçdaroğlu'nun çok sevdiği
MHP hattıyla biraz yer değiştirmiş görünüyor. Bu durumda Anadolu'nun her yerinde Alevi-Kürt oylarının yönü CHP'yi etkileyecek. Yani HDP ile CHP, mesela Mersin'de kıran kırana çekişecek. Bu nedenledir ki, şimdi diyelim 'solcu'
Ataol Behramoğlu HDP'ye gidecek oylardan duyduğu tedirginliği yazmaya başladı.
***
Velhasıl, bu şartlar altında tetikler çekildi, silahlar patladı ve kriz çıktı.
Bundan daha acısı olamaz. Daha bir ay öncesinde Türkiye güllük gülistanlıktı. Muhtemelen
seçimden sonra o mevzilere yeniden dönülecek. Ama bu durum politik olarak da taktik olarak da yanlış. Çünkü bir
kaos yaşanıyor.
Hiçbir kaos iktidar partisine seçime giderken yarar sağlamaz. Kaldı ki, Ak Parti eğer bu tutumuyla Kürtlerle başka bir ilişki içinde olduğu izlenimini vermek istiyorsa, ona da gerek yok. Türkiye onu
Kürt sorununu çözen parti olarak çok daha benimseyecektir. Ayrıca Kürtlere mesafeli parti yaklaşımı vermek istiyorsa, 'şimden geru' inandırıcı değil. Herkes her şeyi yaşadı, gördü ve memnuniyet duydu. Başka bir modele artık gerek yok!
Su geçerken at değiştirilir mi?