Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Virüse karşı sıtma ilacı üretecek

Sıtmayı tedavi eden bir ilacın koronavirüsün tedavisinde başarılı olduğu yolundaki haberler bir haftadır başta ABD olmak üzere tüm dünyada konuşuluyor. Bu ilacı Türkiye'de sadece Sanofi'nin ürettiğini biliyorduk oysaki dün Abdi İbrahim İlaçları'nın Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut ile görüşünce öğrendim ki, onlar da aynı hammadde içeren bir ilacın üretimine devletin talebi üzerine başlamış.
Öncelikle çok önemli bir bilgi vermekte fayda var. Hepimizin farkındalık yaratması böylesi tarihi günlerden geçerken çok önem taşıyor. Zamanında domuz gribine iyi gelen bir ilaç karaborsa olmuştu Türkiye'de. İnsanlar evlerinde depolamıştı. Oysa ki bu tarz ilaçlar önleyici değil. Önceden kullanmak bu hastalığın size bulaşmasını engellemiyor. Üstelik yan etkileri var. Yani doktor kontrolünde ve mutlaka pozitif olanların kullanması gerekiyor. Ayrıca, otoriteler henüz 'tamam ilaç bu' şeklinde kesin ifadeler kullanmıyor.
İşin Abdi İbrahim'i ilgilendiren kısmına gelince.... Sıtmada kullanılan böyle bir ilacın ruhsatı Abdi İbrahim'e geçmiş ancak bugüne kadar üretimi başlamamış.
İlacın yan etkileri olduğunu, gözde problem yaratabildiği ancak doktor kontrolünde kullanılması gereken bir ilaç olduğunu üstüne basa basa vurgulayan Nezih Barut, üretmeye başladıkları ilacın Sanofi'nin ilacı ile aynı aktif maddeye sahip olduğunu, sadece hammadde tuzlarının farklı olduğunu söylüyor.
Peki Abdi İbrahim'e bu ilacın ruhsatı nasıl gelmiş? Barut şöyle anlatıyor:
"1980'lerde Adana ve çevresinde çok fazla sıtma olmuştu. Kızılay ihale yapmıştı. O sırada bu ilacın ruhsatı başka bir firmadaydı, bolca üretip verdiler. Ancak zaman içinde fiyatı üretimi kurtarmadığı için bu ilaç artık üretilmiyordu. Bize verdiler. Son dönemde yapılan çalışmalarda sıtma için kullanılan bu ilacın koronavirüs tedavisinde başarılı olduğu görüldü. Şu anda elimizde bu ilacın hammadesinden 1 kilo kadar var, ondan da 1.000 kutu çıkar."
Barut, tüm dünyadan hammadde arayışına girdiklerini, Hindistan'da 25 kilo kadar bulduklarını ve getirtmek için harekete geçiklerini de söylüyor. Barut, "Ofislerimizi kapatmamıza rağmen üretime devam ediyoruz. Şu anda ilaç yokluğu diye bir şey söz konusu değil. Bağışıklığı güçlendiren ilaçlara karşı bir hücum olduğundan bu ilaçlarda bir sıkıntı vardı, çok miktarda tüketildi ama onlar da kısa sürede üretilecek" diyor.
Koronavirüs günlerinde hepimizin öncelikleri değişti. Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda Türkiye'de salgının büyümemesi ve de pozitif olan hastaların en iyi şekilde tedavi edilmesi için topyekun bir mücadele başladı.
Halkımıza düşen en büyük sorumluluk da tehlike geçene kadar evde kalmak. İşleri mümkün olduğu kadar evden yürütmek, okullar da zaten pazartesinden itibaren uzaktan eğitim modeline geçiyor. Hepimizin birinci sorumluluğu 14 gün kuralına uymak ve sıklıkla el yıkamak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA