Ekonomi ve sanat artık hiç olmadığı kadar iç içe. Hem birbirini besliyor hem de pek çok yeni kapıyı aralıyor.
İşte o nedenle son yılların en sansasyonel işlerine imzasını atan güncel sanatın Çin'de yetişen en ünlü isimlerinden Ai Weiwei'nin bugüne kadarki en büyük sergisini 12 Eylül'de Sabancı Sakıp Sabancı Müzesi'nde açacak olması çok ama çok büyük önem taşıyor.
Her iki yılda bir müzenin sergilerine sponsor olan Akbank'ın Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer ve Sabancı Müzesi Genel Müdürü Nazan Ölçer ile bir araya geldiğimiz gün müzede de sergi hazırlıklarının telaşı vardı.
Ölçer'in cümleleriyle, 'Günümüzün dramlarını dünyanın sağır kulaklarını sarsarak sanatıyla ortaya koyan' ve kendisi de Çin'de bir süre hapis yatan, ailesi sürgün hayatı yaşayan Ai Weiwei, Suriyeli göçmenlerin kaçış öykülerinden, dramlarından etkilenerek birçok eser üretti.
Kendi yaşam öyküsünden de izler taşıyan ve 100'ün üzerinde olan eserlerin bir kısmı Çin'de bir kısmı da Berlin'deki atölyesinde üretilerek İstanbul'a getirildi.

Ai Weiwei'nin meşhur dev porselen vazolarının ve de Çin el sanatlarının da yer aldığı sergide, sanatçının şimdiye kadar hiç sergilemediği eserleri de yer alacak. Haliyle sanat çevrelerinin gözü kulağı da Türkiye'ye çevrilecek.
Suzan Sabancı Dinçer, İstanbul Bienali ve Contemporary İstanbul ile aynı tarihlerde açılışını gerçekleştirecekleri serginin İstanbul'un tanıtımına da büyük katkı yapmasını bekliyor.
Dinçer, "Bu kadar ünlü bir sanatçı bienalden rol çalabilir diye düşünüldü ancak ben büyük katkı yapacağını düşünüyorum.
İstanbul'a sanatçıların ve sanatseverlerin daha çok seyahat etmesi bu isimlerle gerçekleşecek" diyor.
Özetle eylül ayının ikinci haftası İstanbul çok önemli sanat olaylarına ev sahipliği yapacak ve ülkenin yurtdışındaki algısına ve tanıtımına pozitif katkı sağlayacak.