Haftaya ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Jennifer Davis'in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesi ile Arnavutköy'deki rezidansında düzenlediği davetle başladım. Medyadan kadın gazetecilerin ve iş dünyasından da yönetici ve girişimci kadınların katıldığı toplantıda Davis'in bir gözlemi dikkatimi çekti.
ABD Başkonsolosu, Türkiye'deki kadınlar arasındaki işbirliği ve dayanışmanın çok güçlü olduğunu düşünüyor ve mesela Türkiye Kadın Girişimcileri Derneği'nin (KAGİDER) çalışmalarını beğeniyor. İstanbul'a atanalı daha bir yılı doldurmamasına rağmen Türk işkadınlarının toplantılarına katıldığını tahmin ettiğim Davis Türkiye'deki işkadınlarını çok başarılı bulduğunu da söylüyor.
Tabii ABD'de de Türkiye'de de kadına karşı şiddet önemli bir gündem maddesi.
Türkiye karnesini düzeltmek için epey uğraşıyor. Davis deTürkiye'nin 2011'de İstanbul Sözleşmesi'ni (Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi) imzalamış olmasının önemini bizlere yaptığı konuşmada hatırlatıyor.
Sahiden bu anlaşmaya imza atmak müthişti ama işte ne yazık ki Özgecan vakalarının olmasını engelleyemedik ama farkındalık yaratmak konusunda epey yol kat ettiğimizi düşünüyorum.
İki çocuk annesi olan 44 yaşındaki Jannifer Davis de güçlü bir kadın örneği.
ABD siyasetinin Dışişleri Bakanları Hillary Clinton ve John Kerry ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice gibi önemli isimleriyle çalışmış bir diplomat. Ne yazık ki şu anda çocukları yanında olmadığı için kendini biraz yalnız hissediyor, bir an önce onları yanına almak istiyor ama diplomasi kariyerinde İstanbul'da bulunmasının öneminin de farkında olduğundan bu süreci olabildiğinde verimli geçirmeye çalışıyor.
Davis, "Güçlü kadınlar bana ilham veriyor. Bugün itibariyle kadınlar ABD'de istihdamın yarısını temsil eder hale geldi" diyor ve ben de Türkiye'de yüzde 30'lar seviyesinde olan kadınların işgücüne katılım oranının ABD'de olduğu gibi erkekle eşitlendiği günlere yakın olduğumuz umudunu taşımak istiyorum.
Önceki gün Sabah Gazetesi olarak '2023'te Türk Kadını' başlığıyla biz de bir toplantı düzenledik. AK Parti Milletvekili Ravza Kavakçı, sanatçı Hülya Koçyiğit, TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, işkadını Suzan Toplusoy, Prof. Dr. Deniz Bayrakdar, Neşe Kavak ve Esra Erol ve Ebru Akel'in aralarında olduğu alanlarında öne çıkan rol model kadınlarla verimli bir sohbet fırsatı yakaladık. En çok hoşuma giden, milletvekili Ravza Kavakçı'nın sohbet süresince sürekli not tutması, kadın konularıyla ilgili dile getirdiğimiz sorunları TBMM'ye götüreceği, onun da bu mücadelenin bir parçası olduğu izlenimini güçlü bir şekilde göstermesi oldu. Bu toplantıda da dile getirdiğim gibi Türkiye 2023'te refah seviyesini yükstelmiş, dünyanın güçlü ekonomileri arasına girmek istiyorsa bu hedef kadınlar olmadan asla gerçekleşemeyecek.
Yapılan tüm araştırmalar kadın istihdamı ile milli gelir arasındaki mucizevi bağdan söz edip duruyor. Denen o ki Türkiye kadın istihdamını yüzde 30'lardan yüzde 60'la çıkardığı vakit, 2025'te milli gelir yüzde 22 artacak. E daha ne duruyoruz? Önümüzdeki engellerin kaldırılmasında dayanışmaktan, güç birliği yapmaktan ve de çok çalışmaktan başka çaremiz yok.
Durmayalım!