Bir yolcunun metrobüs şoförüne şemsiyeyle vurduğu, şoförün de içerde onca yolcu varken ve trafikte seyir halindeyken önce otobüsü durdurmak yerine anında müdahaleye geçtiği ve bu yüzden onlarca insanın yaralanmasına neden olan korkunç ve de akıl almaz kazanın oluştuğu anlardı.
Kapkaranlık bir ortamda, elimdeki baston yardımıyla duvarlara tutuna tutuna yol almaya çalışıyor ve her an düşecekmişim hissiyle giderek iki büklüm olmaya başlıyordum.
İnsanların empati yapmaktan giderek uzaklaştığı, hoşgörüsüzleştiği güzel ülkemde, görme ve işitme engelli bireylerin günlük hayatta yaşadığı zorlukları daha iyi anlamak için Turkcell Diyalog Müzesi'ndeydim.
Gayrettepe Metro İstasyonu'ndan yürüyen merdivenle inince hemen karşıma çıkmıştı müze. Ne güzel ki Turkcell 8 milyondan fazla engelli vatandaşımızın olduğu Türkiye'de en anlamlı desteklerinden birini Karanlıkta Diyaglog Sergisi'ni hayata geçiren sosyal girişimcilere vermiş ve İBB ve Metro İstanbul'un ortaklığıyla serginin müzeye dönüşmesinin önünü açmış.
Üstelik yeni bir bölüm daha kazandırılmış ve Sessizlikte Diyalog bölümü de devreye girmiş.
Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün, Karanlıkta Diyalog Sergisi'ni Türkiye'ye taşıyan İstanbul Social Enterprise Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Hakan Elbir ile birlikte tamamen karanlık ve sesten izole olarak yaratılan müzede 1 saat geçirdim.
Neden Avrupa'da ABD'de daha çok engelli bireylere daha çok rastlarken, Türkiye'de rastlamadığımızın, büyük çoğunluğunun evlere hapsolduğunu sebeplerini bizzat müzede yaşadık.
Hakan Elbir'in dediği gibi insanların 'ötekileştirme, birbiriyle iletişim ve karşısındakini dinleme' konularında düşünmelerini ve devamında farkındalıklarını hayata geçirmeleri için Turkcell Diyalog Müzesi biçilmiş bir kaftan.
Bugüne kadar sergiyi 100 bin kişinin ziyaret ettiğini duyunca ayrı, ziyaretçilerin yüzde 67'sinin yaşları 18 ila 25 arasında olan gençlerden oluştuğunu öğrenince ayrı seviniyorum. Üstelik ziyaretçilerin yarıdan fazlası da kadınlardan oluşmuş bugüne kadar. Yine kadın duyarlılığı önüme çıktığı için de daha çok seviniyorum.
Sessizlikte Diyalog Sergisi'nde doğa ve park alanları, Taksim Tarihi Tramvayı, vapur yolcuğu var. İlk kez hiçbir şey görmeden bir vapura binmeyi ve sonra güvertesinde oturmayı ve de martı ve rüzgârın sesi eşliğinde Turkcell Hayal Ortağım sayesinde sesli bir kitap okuma deneyimini yaşadım.
Derken vapurdan inerek, yürümeye başladığım yol önce bir pazar yerine götürdü beni, ardından da stadyuma getirdi. Maç izlemeye başladım ve içimizden bir arkadaşımızın karanlıkta attığı şutun filelerle buluşmasının keyfini yaşadım.
Hepinize de tavsiye ederim. Sadece bu da değil, Sessizlikte Diyalog'da yüz ifadelerinin önemini, vücut dilini nasıl etkin kullanabileceğimi çok hızlı bir şekilde gördüm.
Müzede 30'un üzerinde engelli vatandaşın istihdama sağlanmış. Özetle diyeceğim o ki, bir müzeye girdim öyle çok mesajla ve dersle çıktım ki hepinize, tüm iş dünyasına şiddetle tavsiye ederim.