Yeni yıla dönüşerek giren şirket Bayer oluyor. Türkiye'de de yarım yüzyıldan uzun süredir faaliyet gösteren Bayer yarın itibarıyla 'Yaşam Bilimi' şirketine dönüşüyor. Bugüne kadar sağlık ürünleri, bitki bilimi ve ileri teknoloji kimyasalları olmak üzere 3 alanda faaliyet gösteren şirket, ileri teknoloji kimyasalları üreten bölümünü şirketten ayırdı ve yakın bir zamanda da tümüyle satarak bu alandan çıkabileceğinin sinyalini verdi.
Geçtiğimiz günlerde Bayer Türk'ün CEO'su Hubert Braun ile buluşup hem bu dönüşümü hem de Bayer'in Türkiye plan ve projelerini konuştuk. İlaçlar, tüketici sağlığı ve tarım ürünleri alanına yoğunlaşan Bayer, tüm enerjisini inovasyon, yenilikçilik alanına kaydırdı. Tüm odağını insanlarla, hayvanlarla ve bitkilerle yani yaşayan organizmalar ve onların hücreleriyle ilgili konulardaki ar-ge çalışmalarına verdi.
Hubert Braun, bundan sonra otomobil, bina ya da bilgisayarda sonlanan kimyasal bir çalışma yapmayacakları için gerçek anlamda bir yaşam bilimi şirketine dönüştüklerini söylüyor.
Peki böylesine önemli bir dönüşüme imza atan şirket içinde Türkiye'nin pozisyonu ne?
Hubert Braun, şirketin yeni stratejisinin Türkiye'deki trendlerle de uyuştuğunu şöyle anlatıyor:
"Artan ve yaşlanan nüfus tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en önemli trendlerden biri. Artan nüfus bir başka temel zorluğu da beraberinde getiriyor: 2020 yılına kadar nüfusunun yaklaşık 320 milyona ulaşması beklenen ve Türkiye'nin tarım hinterlandında yer alan Avrupa, Afrika ve Asya'nın doğusunda yeterli gıda temini. Biz Bayer olarak halihazırda Türkiye'de çok sayıda önemli ilaç, sağlık ürünü ve tarımsal ürünler sağlıyoruz.
Ayrıca Türkiye'de henüz karşılanmamış tıbbi ve tarımsal ihtiyaçlara yönelik yenilikçi ürünler lanse edeceğimiz bir büyüme planımız var." Öğreniyorum ki Gebze'de bitki koruma ürünleri, Topkapı'da ise sağlık ürünleri üreten iki tesisi bulunan Bayer, Türkiye'yi küresel yetenek kaynağı olarak da kullanıyor.
Türkiye'deki 1.400 çalışanı içinde yaklaşık 40 Türk yönetici küresel pozisyonlara atanarak yurtdışına gitmiş.
Bayer'in Antalya'daki tohum geliştirme faaliyetlerinden ise sanırım önümüzdeki günlerde çok daha fazla söz edeceğiz.
Global şirketin 26 küresel Ar-Ge merkezlerinden biri Antalya'da ve buradaki 127 bin metrekarelik alana yayılan 15 adet geliştirme serasında hem Türkiye'nin hem de Doğu Avrupa ve Ortadoğu'daki komşu ülkelerin ihtiyaçlarına uygun domates, salatalık ve biber tohumları geliştiriliyor ve üretiliyor.
Mesela çekirdeksiz karpuz, suyu az domates gibi talepler gerçeğe dönüşüyor.
Ekonominin bu yıl ki performansı iyi olmayabilir, pazar daralabilir ya da talepler ertelenebilir. Gördüğüm küresel şirketler bu gelişmelere bakarak hiçbir şekilde plan ve stratejilerini bozmuyor, ülkenin potansiyeline yatırım yapmaya devam ediyor.
Not: Sevgili okurlar, 2015'te dünyada ve Türkiye'de hepimizi üzen büyük acılar yaşandı. Yarın yepyeni bir yıl başlıyor. Ümit ediyorum ki, barışı dilimizden düşürmeyeceğimiz bir yıl olsun. Hepinize mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir yıl dilerim.