Yine bir seçim arifesindeyiz. Ekonomide işler pek de yolunda gitmiyor. Dolar ve euro ile ilgili rekor kırma haberleri giderek sıradanlaştı.
Öncelikle iyi bir yatırım iklimi var mı diye bakan, istikrarın peşinden giden yabancı yatırımcılar için de artık bekle ve gör dönemine girdi denebilir.
Peki ya içeride hali hazırda elini taşın altına koymuş, ciddi yatırımlar yapmış ve yenilerini de yapmak için düğmeye basmış olanlar ne durumda? Onlar bu gelişmeleri nasıl yorumluyor?
Bu soruların cevabını , 2011'de Türkiye'yi "super hub" yani süper üretim üslerinden biri seçen dünyanın en yenilikçi şirketi 3M'in Genel Müdürü Andrei Holban'da buldum.
3M'i herkes post-it adını taşıyan küçük yapışkan not kağıtlarıyla hatırlayacak belki ama bugün dünyada 50 bin farklı ürün üreten ve aklınıza gelmeyecek bir çok yeniliğin arkasındaki isimden söz ediyoruz.
Şirket Türkiye ile ilgili stratejik kararından sonra, 500 milyon dolarlık bir yatırımı Türkiye'de yapma, önemli bir araştırma-geliştirme merkezini Türkiye'de açma ve dünya için üretim yapma kararı almıştı. Bu yatırımın yüzde 30'u Çerkezköy'den sonra Çorlu'daki yeni üretim tesisiyle devreye girmişti. 2016'da yatırımın tamamlanması bekleniyordu. Otomotiv sektöründe kullanılan dolgu malzemeleri de 3M imzasını taşıyor. fabrikalarından çıkıyor. Yeni devreye giren Müşteri Yenilikçilik Merkezi'nde en ilginç, en verimli en teknolojik yenilikler sanayicilerle buluşuyor.
Holban, 3M'in 30 yıldır Türkiye'de faaliyet gösterdiğini hatırlatarak, Türkiye'de görev aldıktan sonra ülkeyi tanımaya başladığını ve şu izlenimi edindiğini söylüyor. Bu ülkede her 7-8 yılda bir büyük etkisi olan bir olay yaşanıyor. Geçmiş yıllarda yaşanan darbeler, sonra yaşanan önemli depremler, bir de ekonominin ciddi krizlere girdiği hatta çöktüğü yıllar. Ama bir şey değişmiyor. O da Türkiye'nin genel durumu. 80 milyona ulaşan bir nüfus ile Türkiye Ortadoğu ile Avrupa arasında köprü görevi yapan bir ülke ve bu gerçek değişmiyor. Orta ve uzun vadede Türkiye'de iş yapmak önemli.
Türkiye'de 200 milyon dolarlık bir ciroya ve 50 milyon dolarlık bir ihracat gelirine sahip olan 3M'in dünya cirosu ise 32 milyar dolar olup yüzde 6'sı gibi önemli bir bölümü 11 bin mühendisin çalıştığı araştırma geliştirme faaliyetleri için harcanıyor. 3M'in Türkiye'deki baş döndüren araştırma-geliştirme merkezi de üretim tesisleri de yoluna tam gaz devam ediyor. Mesela piyasada en sessiz bulaşık makinesi olduğunu söyleyen marka bunu 3M'e borçlu. Otomotiv yakıtı daha verimli olsun, az tüketsin diye aracın ağırlığını azalmanın yolu da bu merkezden geçmiş. 30 Türk mühendisin çalıştığı merkezde şu anda buzdolapları için yeni bir teknoloji geliştiriyor.
Şirket Türkiye'de hep çift haneli büyümüş ve 2015 gibi büyümenin düştüğü bir yılda dahi çift haneli büyüme durmamış. 10 yıl içinde şirket satın almaları da yaparak ciroyu 1 milyar dolar gibi iddialı bir noktaya getirme planı yapan 3M, Türkiye'de yaptığı yenilikçilik çalışmalarıyla gençlerin önünü açacak bir gelecek sözü veriyor.