Türkiye'de yetişen fındığın dünya piyasalarında hak ettiği yere gelmesinde önemli rol oynayan isimdir Cüneyd Zapsu. Fındık Tanıtım Grubu'nun kurulmasına öncülük etmişti. Uluslararası Kabuklu Yemiş ve Kuru Meyve Birliği'nin (INC) 22-24 Mayıs'ta dünya kongresini Antalya'da gerçekleştirecek olması vesilesiyle önceki gün buluştuk. İki yıl başkanlık yaptıktan sonra halen INC'nin İcra Kurulu'nda yer alan Zapsu bu kongrenin ev sahibi.
61 ülkeden 1000'e yakın işadamı sadece Antalya'ya değil, bu vesile ile Malatya'dan Gaziantep'e, Trabzon'dan İzmir'e kuru meyve ve kabuklu yemiş üretiminde önemli şehirleri dolaşacak.
Kabuklu yemiş ve kuru meyve alanında dünyanın en büyük isimleri, yani şirket sahipleri ile CEO'ları Türkiye'ye geliyor demek, toplamda 40 milyar dolarlık ciro büyüklüğünü ifade ediyor. Öğreniyoruz ki komşu ülkelerde yaşanan sorunlar nedeniyle üyeler önce gelmek istememiş. O nedenle Zapsu ve ekibi, Dışişleri Bakanlığı'ndan da yardım alarak tüm üyelere Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğu konusunda ikna çalışmaları yapmış.
Mesela, İtalyan üyeler "Biz gelmek istemiyoruz, Dışişleri Bakanlığı sayfasında Türkiye ile ilgili uyarı var" deyince Zapsu ve ekibi bahsi geçen sayfaya girmiş ve uyarı verilen şehirler arasında birinci sırada Paris'i görmüş. İtalyanlara konuyu anlatınca onlar da gelmeye karar vermişler. Ne ilginç değil mi?
Kabuklu yemiş 2014'te bir önceki yıla göre yüzde 25 büyüyerek 33.7 milyar dolarlık, kuru meyve ise yüzde 5 büyüyerek 7.4 milyar dolarlık bir pazar hacmine ulaşmış. Türkiye ise 2014'te ağaçta yetişen kabuklu yemiş üretiminde 336 bin tona ulaşarak, ABD'den sonra ikinci büyük ülke konumuna yerleşmiş. Türkiye, kuru meyvede 406 bin tona ulaşan üretimle dünyanın en büyük üreticisi unvanını elinde tutuyor. Nereden nereye... INC, kurulduğu 1980'de kuru meyve sektörünün dünya genelinde yüzde 70'ini temsil ediyordu.
Ama dünya fındığının yüzde 70'inin üretildiği Türkiye, fındık standardını bile belirleyemiyordu.
Zapsu, Türkler'in içeri girmesi mümkün olmayan INC'deki dengeleri altüst eden isim aslında. INC'nin en güçlü ülkesi ABD ve başkan da 10 yıl gibi uzun bir süre Amerikalıyken, Zapsu hiç beklemediği ve seçilmesinin de mümkün olmadığını düşündüğü bir anda birliğe başkan oldu. Seçildiği güne ait anekdodu da ilk kez bizimle paylaştı: "ABD'li başkanın gitme ihtimali yükselince, gece yarısı dünyanın en büyük ceviz ve badem üreticisi iki ABD'li CEO otel odama geldi ve beni ertesi günkü seçimde aday göstereceklerini, böylece oyların bölüneceğini ve ABD'li başkanın bir iki yıl daha devam edebileceğini söylediler. Nasılsa seçilemem diye tamam dedim. Oysa bütün ABD'liler, Avrupalıların çoğu, sair ülkeler beni başkan seçti. Herkes şaşırdı, en çok da ben. Çünkü Türkiye'de siyasete giriyordum ve görevlerimi bırakmıştım. Hemen salondan çıktım ve Tayyip Erdoğan'ı aradım. 'Böyle bir gelişme var, başkan olma durumum var. Ne diyorsunuz' dedim. Palavra bir iş mi diye sordu. Olmadığını anlattım.
Neticede, başkan olduktan sonra INC'yi A'dan Z'ye değiştirdim. Avrupa ve ABD arasındaki lüzumsuz kavgalar bitti. Kuru meyveleri de birliğe dahil ettik. Türk standartları geldi. Harvard'a bir araştırma yaptırdık.
Kabuklu yemişlerin kalbe iyi geldiği, tansiyonu düşürdüğü ortaya çıktı.
FDA kabul etti sonuçları. ABD bunu çok güzel kullandı. İç tüketim patladı. Ama biz Türkiye'de bunu yapamadık."