2012 Londra Olimpiyatları'nda Türkiye adına Olimpiyat meşalesini taşıyan 12 kişiden biriydim. Müthiş bir deneyimdi ve meşale taşımak için o gün içine girdiğim maratonda dikkatimi en çok İngiltere'de hem meşale taşıyan hem de meşale taşıyanları seyretmek üzere yollara dizilenler arasında gördüğüm engelli vatandaşlar çekmişti. Kuşkusuz önlerinde hiçbir engel yoktu. Hayatın bire bir içindeydiler. Benim grubumda yürüme engelli genç bir sporcu da vardı mesela. Hayat hakikaten de İngiltere'de engelli olan herkese çok güzel ve rahattı. İçim biraz burularak izledim onları ve Türkiye'deki bir istatistiğe göre 8, diğerine göre ise 5 milyonu aşan engelli vatandaşlarımızı düşündüm.
Özellikle son yıllarda evet engellilere ilişkin önemli uygulamalar hayata girmeye başladı. Ankara bu konuya gerçekten ciddi önem vermeye başladı. Engelli istihdamında bir artış akabinde geldi. Kamunun dışında özel sektörde de iş yerlerinin engelli insanların önüne engel çıkartacak yapılarını değiştirenler birer ikişer artmaya başladı. Yeterli mi asla değil. Ama bir yerden başlanıldığı için umutlu olmaya çalışıyorum.
Özel sektörde bazı şirketler yaptıklarıyla öne çıkmaya başladı mesela. Elektronik perakendesinin önde gelen isimlerinden Bimeks, Down sendromlu satış danışmanlarını işe almaya başladı, Turkcell çağrı merkezlerinde engelli kişilere yer verdi, Koç Holding şirketlerinden Ford Otosan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılışını yaptığı yeni fabrikasında hem de üretim hattında engelli vatandaşları istihdam etti. Başta Başkan Mustafa Koç olmak üzere holding çalışanları engelli vatandaşı daha iyi anlama, empati yapmak için özel eğitimlerden geçti. Güzel örnekler çoğalmaya başladı.
Son olarak dün elime bir YouTube videosu geçti. Samsung şirketi duyma engellilere yönelik bir proje hazırlamış. Samsung Electronics Türkiye Başkanı Yoonie Joung, 'Duyan Eller' adını taşıyan proje ile işaret dili bilen çalışanları işe alarak görüntülü çağrı merkezi desteğine başladıklarını söylüyor. Şirket bunu duyurmak için de bir video hazırlamış, göz yaşlarınıza zor hakim olursunuz.
İşitme engelli Muharrem Yazgan'a bir sürpriz hazırlayan şirket kalabalık bir ekip uzun bir hazırlık sürecinden sonra, Muharrem'in ablasının yardımıyla bir mutluluk oyununu devreye sokmuş. Evden ablasıyla çıkan Muharrem, 5 dakikalık yürüyüş mesafesinde çarpıştığı, yerden düşürdüğü elmalarını almasına yardım ettiği kişiye ve taksi şoförüne kadar herkesin işaret diliyle onunla konuşması üzerine "Neler oluyor? Onlar da mı engelli" diye kız kardeşine sormaya başlıyor. Taksiden indiklerinde ablası Muharrem'e reklam panosunu işaret ediyor. İşte o anda canlı yayında kendisine bir sürpriz yaptıkları anlatılıyor ve bu sürprizde yer alanlar yavaş yavaş Muharrem'in etrafında toplaşıyor. O sırada Muharrem göz yaşlarına engel olamıyor, doğrusu ben de.
Engelli vatandaşlarımıza duyarlı olan şirketlerin sayısının artması ümidi ile paylaşmak istedim.
