Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil. Sanırım bu söylemi, 2014 yılını bitirene kadar çok duyacağız.
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın 2'ncisini düzenlediği Tasarım Bienali, bu başlıkla Zoe Ryan küratörlüğünde 1 Kasım'da kapılarını açacak.
İKSV Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Genel Müdür Görgün Taner, Direktör Deniz Ova ile buluşup, cumartesi açılacak bienalde nelerle karşılaşacağımızı ve hangi konuları konuşmaya başlayacağımızı dinledik.
Yaşasın bienal ücretsiz!
Her şeyden önce şimdiye kadar hep eleştiri konusu olan bienallerin, sergilerin ücretli olması konusunda sona gelinmiş belli ki. Çünkü son İstanbul Bienali'nden sonra Tasarım Bienali de kapılarını halka ücretsiz olarak açıyor. Arçelik, Doğuş Grubu, Bilgili Holding, Enka Vakfı ve VitrA desteğini yeterli bulan İKSV, biletleri ücretsiz yapmış.
Bienalin ortak alanı olan Galata Özel Rum İlköğretim Okulu'nda Avustralya, Fransa, Japonya, Meksika, Hollanda, Türkiye ve ABD'nin de aralarında bulunduğu 20'den fazla ülkeden 200'ün üzerinde tasarımcının tasarım, teknoloji, moda, grafik tasarım, şehircilik, ürün tasarımı, film ve yemek gibi birçok değişik alanı kapsayan 53 projesi izleyiciyle buluşacak.
Ortadoğu'nun birçok ülkesinin yangın yerine döndüğü günümüzde başımızı kaldırıp da gelecekten söz etmek lüksmüş gibi geliyor ve biz komşularımızda başlayan ve giderek sınırlarımızın içine doğru gelen sorunlarla boğuşurken kimi ülkeler geleceği şimdiden şekillendiriyor.
En azından böyle düşününce bu bienal bizlere bir 'nefes' aldıracak, yeni ve farklı şeyler düşündürecek bir platform olarak bile çok değer kazanıyor.
Şehrin farklı noktalarında kendini hissettirecek olan bienal mesela simitçiden satın aldığınız simidin sarılı olduğu kağıttaki bienal yazıları sizi çağıracak. Bir anda kendinizi bu güzel kentin tasarım rotalarının içinde bulacaksınız bienal süresince. Tematik yürüyüşlere katılacak olanları, farklı açılardan bakabilecekleri Kuzguncuk, Çemberlitaş Kapalıçarşı, Sultanahmet, Galata, Şişhane, Fener, Balat, Beyoğlu gibi önemli semtler bekliyor olacak mesela.
Ha bir de tabii çekirge meselesi var ki o da epey çarpıcı. Her ne kadar sırf dikkat çekmek, bienaldeki bir projeye atıfta bulunmak için karşımıza mönüde "ızgara çekirge" olarak ütopik bir şekilde çıksa da gelecek süprizlerle dolu, biliyoruz.
Izgara çekirgeleri merak edenler Tasarım Bienali'ne fırsat yaratsın. Togolu sanatçı Mansour Ouranah, dünyadaki hızlı nüfus artışı nedeniyle yetersiz beslenme ve kronik açlığa çare olarak insanların yemesi için çekirge yetiştirmeyi öneriyormuş. Afrika'daki protein yetersizliğine dikkat çekmeye çalışan sanatçının projesi LEPSIS: Çekirge Yetiştirme Sanatı.
Ezcümle, Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil.