Türkiye' nin en büyük otel yatırımcılarından biri haline gelen ve sahibi olduğu Rixos markasını da uluslararası tanınan bir otel markasına dönüştüren Sembol İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince uzun aradan sonra bir grup gazetecinin karşısındaydı.
Pera Palas'tan bile eski olan Royal Oteli'nin yerinde şu anda Rixos Pera Oteli var. Otelin Haliç'e bakan en üst katında buluştuğumuz Tamince'ye ihalesini 1 milyar 347 milyon dolara aldığı Haliç Yat Limanı ve Kompleksi başta olmak üzere yeni yatırımlarıyla ilgili merak ettiklerimizi sorduk.
Tamince bu ihaleyi Sembol İnşaat Ekopark ve Fine Otel konsorsiyumu ile kazanmıştı. Yap-İşlet-Devret modeliyle 4 yılda tamamlanacak ve her biri 70 yat kapasiteli ik yat limanı, 400 oda kapasiteli iki otel, dükkanlar, restoranlar, kongre, kültür merkezleri, sinema ve eğlence tesisleri, bin kişilik cami ve otopark yapılacak.
Tamince, "Haliçport'la ilgili torunlarımız projemize baktığında helal olsun, ne güzel proje yapmışlar' desin istiyoruz" diyerek şu ilginç açıklamayı yaptı bize:
"Haliç'te tarih 8 bin 500 yıl geriye gidiyor. Burayı kendi babamızın mülkü gibi idare edemeyiz. Herkesle istişare edeceğiz. Daha önce 'İstanbul'un rönesansı Haliç'ten başlayacak' dedim. Öyle de düşünüyorum. Arkadaşlarımızla, mimarlarla Floransa'ya gittik. Etkilenmemek mümkün değil.
Rönesansı taklit edelim demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Bir şeyi kopyalamayacağız. 10'a yakın grupla çalışıyoruz proje için. Haliç'te korunacak her türlü binayı koruyacağız. Beton kitle haline getirmeyeceğiz."
Rixos Otelleri'nin sayısı bugün tüm dünyada 26'ya ulaşmış durumda. 10 ülkede faaliyet gösteren Fettah Tamince, 2014 sonuna kadar biri Kırım'da, ikisi Kazakistan'da, Antalya Belek, Göcek ve Eskişehir'de de birer tane olmak üzere 5 otel daha açıyor. Tamince, "Tüm dünyada 3 milyar dolarlık Rixos Otelleri var. Bunun sadece yüzde 10'unu biz yaptık, geri kalanını işletiyoruz. Yani yatırımcılar bu markaya güvenerek geliyor. Biz de Türkiye'den dışarıya beyaz yaka, mavi yaka çalışan ve peynirinden Türk kahvesine kadar hep Türk markalarını götürüyoruz" diyor.
Fettah Tamince'nin yaptığı binaları daha çok sorgulamaya başladığını, bir gazeteci arkadaşımın Bodrum'daki otelin mimarisinin o bölgeye yakışmadığını söylemesi üzerine, "Şimdi olsa daha iyisini yapardım" sözleriyle anlıyoruz. O nedenle Haliç'teki projede de çok dikkatli davrandığını ve tüm mimari gruplarla görüştüğünü söylüyor ve Norman Foster gibi dünyanın sayılı mimarlarıyla da çalıştığının altını hep çiziyor.
Tamince, 17 Aralık sonrası Türkiye'nin yatırım yapılamaz hale geldiği söylemlerine inanmadığını bizzat yurtdışında dolaşan biri olarak gözlemlerine dayanarak söylediğini alatıyor ve iki yıl önce maaşları ödeyemez haldeki Yunanistan ve İspanya'nın bugün nasıl yatırım yapılan ülke haline gelmelerini örnek vererek anlatıyor.
Medya patronluğu döneminin sahip olduğu yüzde 50 hisseyi Ethem Sancak'a satarak bitiren Fettah Tamince, medyaya niye girip çıktığını ise "O dönem öyle gerekiyordu. Büyümeyi düşünüyorduk ve basında olmak iyi olacaktı. Beceremeyince çktık. Ben ticari olarak iyi yapamadım" diye açıklıyor.
Tamince'ye göre cumhurbaşkanlığı süreci Türkiye'de iyi atlatılacak. Seçimlerde millet istikrarı tercih etti. "İşadamı işini yapacak. Biz her şeyden kendimizi soyutlayamayız. İnsanın yanlışları olabilir. Mükemmel olmayabilir. Ama her zaman hukuk üstün olsun" diyor.