İş dünyası diken üstünde. 2014'e giriş pek de düşündükleri gibi olmadı. 17 Aralık'tan bu yana ortalığı toz duman eden gelişmelerin ekonomik yansımasını bire bir yaşamaya başladı.
Kuşkusuz en çok moda perakendesi etkilendi. Çünkü moral her şey. Psikolojik dahi olsa ilk yapılan şey taleplerin ertelenmesi.
Dün Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu Başkanı Vahap Küçük'le sohbet ettim. Şu sıralar özellikle moda perakendesi kış sezonunda yüzde 50 indirime girdi. Küçük, belirsizliğin, piyasalardaki olumsuz havanın tüketiciler üzerinde olumsuz bir etkisinin olduğunu söylüyor. 'Peki' diyorum, "Perakende ilkbahar etiketlerini değiştirecek mi?"
Küçük, perakendenin iki tur satın alma yaptığını hatırlatıyor ve "Yurtdışı ithal ürünleri dövizle ödeyen perakendeci kur farkını yedi. Bunun tabii önümüzdeki dönemde kurlar düşmezse martnisan gibi etiketlere olumsuz etkisi olacak" diyor.
Vahap Küçük'e göre, perakende sektöründe satın almaların yaklaşık yüzde 70'i içeriden, yüzde 30'u da dışarıdan oluyor. Bir de tabii tüm alışveriş merkezleri kiraları euro üzerinden alıyor ve şu anda girişimlerde bulunulsa da henüz bir anlaşma olmadığından artan kurdan dolayı kiralar da perakendeciyi zorluyor. Dün tüm perakendecilerin katıldığı bir toplantı vardı ve Vahap Küçük de bu toplantıda pek çok perakendeciyle bir araya gelip, sohbet etme fırsatı yakaladı.
O nedenle Küçük'e, "İş dünyasında nasıl bir hava var? Yatırımları bekletmeyi, hedefleri revize etmeyi düşünen var mı" diye sordum. Küçük, "O kadar sis perdesi görmüyor kimse. Biz mesela grup olarak 2014 hedeflerini revize etmedik, yatırımları da revize etmedik. Büyüme ve satın almaları bu doğrultuda yapıyoruz. Yüzde 20'nin üzerinde büyüyeceğiz bu yıl" dedi ve ekledi:
"Sis perdesi var ama kalıcı değil. Kimse kötümser değil."