Ramsey'in Türkiye operasyonunu kuran ve bunun için doğup büyüdüğü İstanbul'u 1996'da bırakıp, eşini ve küçük çocuklarını alarak Safranbolu'ya yerleşen Hüseyin Doğan'la birkaç ay önce buluştuk.
Memleketi Kastamonu ve güzelim Safranbolu'da kurdukları atölyeleri ve büyük üretim tesislerini konuşup durduk.
Gitmek şart olmuştu. 'Sizi arayacağım' dedi. İşte o telefon geçtiğimiz günlerde geldi ve Kastamonu'ya uçtuk.
Remzi Gür, Ramsey'in İngiltere operasyonunu yürüttüğü sırada Hüseyin Doğan, markayı Karabük'teki küçük bir atölyeden, Kastamonu Araç ve Safranbolu'daki dev üretim tesislerine taşıyan isim. Doğan, Safranbolu'daki evini taş ustalarına, üniversite işbirliğiyle tarihe ve dokuya uygun olarak restore ederek, her misafirine bu güzelliklerle birlikte yörenin öne çıkan değerlerini göstermek için seferber olan bir Kastamonulu aynı zamanda.
İki ay kadar önce, Ramsey'in araştırma-geliştirme merkezinde üretilen erkek takım elbisesini yüzde 50 hafifleten yeni koleksiyon "Zero Weight"i programımda bizzat giyerek göstermişti. "Elbise hafiflerken, şıklığı ve verdiği konfor rahatlık hissi bozulmayacak.
En çok buna dikkat ediyoruz" demişti.
Şimdi dolaştığımız ve 2 bin kişinin çalıştığı tesislerde Ar-Ge'nin yeni başarısını göstermek için sabırsızlanıyordu.
Armani, Zegna ve Ramsey!
"Ne yani? Takım elbise daha da mı hafifledi" diye merakla soruyorum.
O sırada günde 2 bin adet pantolon, 2 bin adet gömlek üretimi yapan Gürmen Grubu'nun Safranbolu üretim tesisinde askılarda önümüzden geçen takım elbiselere doğru yürüyoruz. Etiketler dikkatimi çekiyor. Birincisinde Armani, ikincisinde Zegna ve üçüncüsünde Ramsey var.
Üretim tesisinden dünyanın ünlü markalarına ve Ramsey'e aynı anda, aynı dikimhaneden, aynı kesimhaneden, aynı ütüden takım elbiseler çıkıyor. Tabii Armani ve Zegna, yüzyıllık marka olmanın verdiği gücü kullanarak binlerce euroluk etiket koyuyor, Ramsey aynı kalitede ve hatta çok daha özel koleksiyona dahi sahip olmasına rağmen daha düşük fiyatla tüketiciye ulaşıyor.
Ben en çok buna takılıyorum ama Doğan, Avrupa'nın fuarlara dahi almadıkları günlere atıfta bulunarak, "Artık değişti.
Şimdi yanyanayız o fuarlarda.
Ama tabii onların geldiği noktaya hemen gelmemiz mümkün değil" diyor.
Ve sonra tam 100 gram daha hafiflediğini öğrendiğimiz yeni koleksiyondan bir takım elbiseyi eline alıyor. Zero Weight Gravity. Fabrikada çıta çok yukarıda. 750 grama düşen takım elbiseler şimdi 650 gram. Tüy gibi adeta. 2014 yazında Türkiye ve dünyanın dört bir yanındaki 100 Ramsey mağazasının bir kısmına girecek.
Hüseyin Doğan, "Dikiş tekniği ile katma değer yaratmaya çalışıyoruz. Bir gömleği bir makinede dikebilirsiniz ama biz bir gömleği 30 ayrı makinede 48 ayrı operasyonla 50 dakikada dikiyoruz" diyor.
Bu seviyeye gelen Türk üreticilerin geriye artık yurtdışı pazarlarda iyi markalarla güçlü var olmaları kalıyor. Doğan'a "Ramsey'in yanına bir tane de Ülker'in Godiva'sı gibi kendini uluslararası pazarda kanıtlamış bir marka koymayı düşünmüyor musunuz" diyorum.
Gülümsüyor ve "İşin en hızlı yolu tabii ki.
O zaman istediğimiz fiyata satarız malımızı üstelik ama bunlar hiç kolay işler değil" diyor.
Bense neden olmasın diyorum...