Ali Pandır, Fiat'ın Türkiye'deki ilk Türk CEO'su. Pandır gelene kadar fabrika ve Fiat biri Türk, diğeri İtalyan iki üst düzey yönetici tarafından yönetildi. Fabrikanın sorumluluğu hep İtalyanlar'da oldu.
İşte Pandır, Türkiye'den ziyade dünya otomotiv endüstrisinde iyi bir yere gelmeyi başaran, ağırlıklı Uzakdoğu olmak üzere yurtdışında pek çok ülkede çalışan bir yöneticiydi ve İtalyanların dikkatini çekmekte gecikmedi ve 6 yıl önce Türkiye'ye CEO olarak döndü.
Ali Pandır'ın bağış konusundaki düşüncelerinden etkilendiğimi söylemeliyim. Öyle ya şirketler bir etkinliğe sponsor olmak için genelde hep, 'peki benim bundan faydam ne olacak' şeklinde düşünüyorlar. Pandır bu düşünce yapısının çok fazla yerleştiğini ve bağışın unutulduğu görüşünde. "Yani" diyorum, "Venedik Bienali'nden bir geri dönüş beklemiyor musunuz", Pandır da bu bienale tamamen kültür ve sanata destek kapsamında sponsor olduklarını ve hiçbir beklentileri olmadığını söylüyor.
Fiat'ın ilk kez yurtdışında bir sanat aktivitesine destek vermesi önemli. Parasızlık nedeniyle geçtiğimiz yıl içler acısı bir halde olan Venedik Bienali'ndeki Türkiye Pavyonu'nu desteklediler.
Sanırım bir yerlere not etmek gerek bu cümleleri, zira hakikaten de şirketler bağışı unuttu. Yaptıkları her şey bir şekilde şirkete önemli bir fayda olarak geri dönsün isteyenler çoğaldı.