Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ile geçen hafta yaptığımız sohbette, İnönü Stadı'nın genişletilmesine, altına otopark yapılmasına ve alışveriş merkezine asla izin vermeyeceğini söylemişti. Cumartesi günü hem bakanın görüşlerine yer verdim hem de stadı büyütmeye dönük projeye neden karşı durmak gerektiğini anlatmaya çalıştım.
Tahmin edeceğiniz gibi Beşiktaş'ın fanatik taraftarlarının müthiş kaba bulduğum saldırılarına maruz kaldım. Sonra düşündüm, bana bunları yazan fanatik Beşiktaşlılar kim bilir Bakan Günay'a neler yazıyorlardır. Dolmabahçe'nin giderek batmakta olduğunu söyleyen Günay, o bölgenin böyle bir projeyi kaldıramayacağı görüşünde. Anıtlar Kurulu'ndan geçen projeyi bu nedenle hemen durdurmuş.
İlginçtir aradan üç gün geçmiş olmasına rağmen Anıtlar Kurulu üyelerinden hiçbir açıklama gelmedi. Zaten Bakan Günay'a projeye prensipte onay verdiklerini söylemişler. İşte ben buna inanamıyorum. Bugüne kadar öyle çok projeye kapılarını kapattı ki Anıtlar Kurulu, nasıl oluyor da bugüne kadar her türlü detayı incelemek için özenli bir iş yaparken bu kez prensipte onay verip, mesela çok katlı otoparkla ilgilenmemişler.
Bakan Günay, o bölgenin 2 bin 500 kişilik otoparkı kaldırmasının mümkün olmadığını söylüyor.
Bana mesaj atıp, hiç o statta maç izledin mi diye soranlara söylüyorum. Evet izledim. Keyif de aldım. Evet, o stadın harabeye döndüğünü ben de biliyorum, yenilenmesi iyi olur. Ama neden büyütülmesi gerekiyor? Zaten Bakan Günay da stadın butik olarak kalmasını, oranın bir kültür vahasına dönüştürülmesini istiyor. Doğayı ve tarihi umursayan ve önemseyen hangi insan bunu absürt bulabilir ki?
Dün Bakan Günay ile yeniden konuştum. Dolmabahçe'nin de içinde olduğu bölgenin kimin mülkiyetinde olursa olsun kendi bakanlıklarının koruması altında olduğunun altını çizdi. 'Ne yazık ki kullanma kapasitesini değiştirecek olan projelere yeşil ışık yakılmış. Belediye Meclisi'nde stadyumun plan değişikliği geçmiş. Bu kararlara itiraz ediyoruz' diyor Bakan.
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, üstüne 'Swissotel ve Ritz Otel'in (Gökkafes) olduğu binalara niye itiraz etmiyorsunuz' diye gelenlere haklı olarak tepki gösteriyor.
Peki haksız mı? Bence değil. Gökkafes'e yeşil ışık yakan Bakan Günay değil. 'Milletvekili bile değildim. Şimdi niye bana fatura çıkartılıyor anlamıyorum' demekte haksız mı? Üstüne basa basa bugüne kadar protest tavrını devam ettirdiğini ve Ritz Otel'de olan hiçbir etkinliğe katılmadığını söylüyor Günay.
Peki buna rağmen, sırf İstanbul'da bu iki kalıcı yanlışa imza atıldı diye bir üçüncüsü daha mı yapılsın? Yani yeni bir yanlışla doğayı ve tarihi hiç sayan davranışlar devam mı etsin.
Beşiktaşlı aydın, gelecek kuşaklara daha yaşanır bir İstanbul bırakmak isteyen taraftarları ayrı bir yere koyduğumu dip not düşerek, Anıtlar Kurulu Başkanı Sinan Genim'in hangi kriterleri yerinde bularak bu projeye onay verdiğini kamuoyuna açıklamasını istiyorum.
