Tunus, Mısır, Suriye, Ürdün ve Yemen'de artık durdurulması mümkün olmayan isyanların hepsi baskıcı rejime, yolsuzluklarına ve yoksulluğa karşıydı.
Ne yazık ki ömür boyu ülkeyi yönetmekte hiçbir gariplik görmeyen kimi ülke liderleri halkı fakirlikten kurtaracak çözümlerle uğraşmadı. Oysa bakın bugün 2050 dünyasının nasıl olacağına ve o gün 9 milyara ulaşacak olan dünya nüfusunun nasıl refaha ulaşabileceğine ilişkin müthiş senaryolar hazırlanıyor. Ama işte bu raporları kimi ülkeler görmezden geliyor.
Türkiye'deki önemli şirketlerin stratejilerini belirleyenlerin elinde en son gördüğüm rapor World Business Council for Sustainable Development'a ait 'Vision 2050' adını taşıyor.
Raporda pek çok önemli noktanın yanında, fakirlikle mücadelede kadınları girişimci yapan modellerin başarısından söz ediliyor. Düşünün Nobel Barış Ödülü sahibi Mohammed Yunus'un hayata geçirdiği mikro kredi uygulamasının bugüne kadar dünyada ulaştığı 107 milyon fakir insanın yüzde 83'ü kadınmış.
Raporda dikkatimi çeken bir başka nokta ise temizlik ürünleri alanında dünya devleri arasında yer alan Unilever'in Hindistan'da hayata geçirdiği projesi. Unilever, girişimci yapmak için para vermek yerine, kadınlara sabun gibi temizlik ürünlerinden oluşan bir paket veriyor ki satış yapmaya başlasınlar. Girişimciliğe ilginç bir başlangıç değil mi?
2050'lere gelindiğinde, küçük ve orta büyüklükteki şirketlerin ekonomilerin en büyük gücü olacağı konuşuluyor. Milyonlarca kişiye yeni işleri bu şirketler yaratacak, işte bu nedenle girişimciliğin önündeki tüm engelleri kaldıran ülkeler öne geçecek.
2033'te İtalya'yı geçmek!
Bakın işte Türkiye'nin bölgenin tartışmasız gücü haline geleceğini anlatan PricewaterhouseCoopers'ın 2050 raporuna. Raporda Türkiye'nin 2020 yılında Kanada'yı, 2033 yılında ise İtalya'yı geçeceği anlatılıyor. Tabii ki bu ülkenin de fakir halkı var ama ülkedeki girişimcinin de küçük ve orta ölçekli işletmelerin de sayısı artıyor. Böylece kişi başına düşen milli gelir de artıyor, refah seviyesi de yükseliyor.