Türkiye Mevsimi kapsamında düzenlenen sergileri görmek, Türk çağdaş sanatının kilometre taşlarından biri olan Sarkis'in Centre Pompidou'daki müthiş sergisinin açılışına katılmak üzere iki günlüğüne Paris'e gitmiştim.
Sonra Washington'a devam edecektim. Akbank ve Türk Amerikan İş Konseyi (TAİK) desteği ile Washington'da da müthiş bir sergi açılacaktı çünkü. "Sanatta Kadınlar Ulusal Müzesi" ilk kez 11 Türk kadın ressamının eserlerinden oluşan bir sergiye ev sahipliği yapacaktı. "Rüya gibi… Ama senin düşlediğin değil."
5 bin 900 uçak kalkamadı
Tahmin edeceğiniz gibi, Washington'a gidemedim. Paris'ten gazeteci arkadaşım Gila Benmayor ile havalimanına doğru yola çıktım ancak ABD'de 5 bin 900 uçağın uçuşu kar fırtınası nedeniyle iptal edilmişti. İşte o uçaklardan biri de bizim uçuşumuzdu. Kar fırtınasında başka ülkeleri bilmem ama ABD'nin nasıl paralize olduğunu, yıllar önce böyle bir kar fırtınası nedeniyle Miami-New York seferinde perişan olduğumdan, çok iyi biliyorum. O nedenle gitmediğime sevindim. Türkiye Mevsimi kapsamında Centre Pompidou'da sanatseverlere kapısını aralayan Sarkis sergisiyle ilgili notlarımdan önce küçük bir düzeltme yapmak istiyorum.
Çağlayan niye gelmedi?
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan da Paris'teydi. Tekstil ve konfeksiyoncular fuara katılıyordu. Bakan Çağlayan da hem bu fuarda hem İstanbul ve Paris Ticaret Odaları'nın birlikte yaptığı toplantıya katılacak hem de Fransız Kültür Bakanı Mitterrand ile birlikte Sarkis'in sergisinin açılışına katılacaktı. Akşam açılışa dakikalar kala Türk bakanın gelmeyeceğini öğrendik. Yazıma müdahale etmeye çalıştım ama başarılı olamadım. Özetle Zafer Çağlayan sergiye gelmedi. Açıkçası gelmemesini garipsedim. Paris'te olup da Türkiye için bence çok önemli olan bir sergiye gelmemesinin nedenini de merak ettim.
Sarkis, sergisinin ön gösterimini İstanbul'dan gelen ve benim de aralarında olduğum küçük bir gazeteci grubuna yaptı. İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ve İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı da bizimle birlikteydi.
3 yıldır böyle bir sergi açmak için mücadele veren Sarkis'in Centre Pompidou'da yıllardır süregelen düzeni nasıl alt üst ettiğini, müze yöneticilerini nasıl şaşırttığını ve sergileme alanı dışında kalan yerlerde eser sergilemek için verdiği mücadeleyi dinledikçe ve gördükçe bizler de çok şaşırdık.
Düşünün ki müzenin daimi koleksiyon alanında bulunan Alman sanatçı Joseph Beuys'un odası yıllar önce odadaki termometrenin çalınması ve güvenlik sebebiyle izleyicilere kapatılmış. Küçük bir balkon yapılarak ancak uzaktan bu odaya bakılmasına izin verilmiş. İşte Sarkis, bu ünlü odaya müzenin engelleyen tavrını eleştirmek için keçeden rengarenk terlikler yapmış. Ve Sarkis, müze yönetiminden sergi süresince 5'er 5'er ziyaretçileri bu terlikleri giydirerek bu odaya sokmak için izin kopartmayı başarmış. Sarkis bizi bu odada gezdirirken müze yöneticilerinin yüz halini görmeniz gerekirdi!
Müzeleri öldürüyorlar
Çağdaş sanatın usta ismi Sarkis'e "Anarşist bir ruha sahip olduğunuzu söyleyebilir miyim" diyorum. "İyi anlamda herhalde, değil mi" diyor ve ekliyor: "Müzeleri öldürüyorlar. Ben bir yapıtın metaya dönüşmesini istemiyorum." Sarkis, sergisiyle müzedeki bütün eserlere ve eleştirdiği her şeye cevap verme hakkını kullanıyor. Kendi deyimiyle tozsuz, havasız kalan, kimsenin ulaşamadığı yerlerde tutulan sanat eserleri kurtarıyor! Korunmuş sergi mekanları içinde hareket etmiyor!
Oya Eczacıbaşı ise ayrı bir mutluluk yaşıyor. Ne de olsa Sarkis gibi değerli bir sanatçının sergisini Centre Pompidou'dan önce açmayı başardı.
250 bin kişi küçümsenmez!
Türkiye Mevsimi'nin en güzel işlerinden biri buysa, sanırım diğeri de Bizans'tan İstanbul'a: İki Kıta'nın Limanı sergisiydi. Paris'teki bu sergiyi de tam 250 bin kişi ziyaret etmiş. Bu sayının ne kadar büyük ve önemli olduğunu size şöyle ifade edebilirim.
Centre Pompidou 2009 mayısından bu yana kapısını sadece kadın sanatçılara ayırdı. Halen müzede 200'den fazla kadın sanatçının 500'den fazla eseri sergileniyor. Ve bu çarpıcı sergiyi bugüne kadar 1 milyon kişi ziyaret etmiş. Bizim sergi sadece iki ay açık kalmıştı ve 250 bin kişiye ulaşması sanırım ne kadar başarılı olduğunu göstermeye yetiyor da artıyor.