Öyle görünüyor ki Türk halkı yeniliğe direnmiyor. Bilakis kucaklıyor. Dün Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Sertaç Özinal'a gazetede sohbet ederken öğrendim ki Türkiye, kredi kartını şifreyle kullanmaya geçişi sadece 15 ay gibi kısa bir sürede tamamlamış.
Düşünün İngiltere gibi bir ülke bu süreci 2 yılda ancak tamamlayabilmiş. Türkiye, Avrupa'da şifreli kredi kartıyla alışveriş yapılan üçüncü ülke. İngiltere'nin dışında bir de Fransa'da varmış bu uygulama.
İrlanda da geçiş sürecini tamamlamaya çalışıyormuş.
Pek çok gelişmiş Avrupa ülkesinin bu uygulamaya hâlâ geçmemiş olmasına insan gerçekten şaşırıyor.
Oysa ki şifreli uygulamanın sadece sahtekârlığı önemli ölçüde önlemesi bile kullanmak için yeterli bir sebep diye düşünüyorum.
Sertaç Özinal şifreli işlemlerden sonra kredi kartı sahtekârlığının yüzde 82 oranında azaldığını söylüyor. Küçümsenemeyecek kadar önemli bir fayda sağladığı ortada.
Hazır karşımda banka ve kredi kartlarıyla ilgili gelişmeleri bir bir takip eden birini bulmuşken merak ettiğim soruları bir biri ardına sıraladım bu arada.
İşte Sertaç Özinal'dan aldığım ilginç notlar:
140 milyar dolarlık harcama
Geçen yıl Türkiye'de 140 milyar dolarlık harcama kredi kartları üzerinden gerçekleştirildi. Bu ciro, Türkiye'yi Avrupa'da ya birinci ya da ikinci ülke konumunda tutmaya yetiyor.
İşin ilginç yanı her ne kadar dünyayı saran global kriz Türkiye'de de hissedilmeye başlasa da BKM 2008 başında, kredi kartıyla yapılan harcamaların yüzde 23 oranında artacağını öngörmüş. Kasım ayına gelindiğinde ise cirodaki artışın yüzde 28'lere ulaşacağı anlaşılmış!
Ama tabii hâlâ İngiltere'nin gerisindeyiz. Türkiye'deki tüketici harcamalarının yüzde 28'i kartla yapılırken, bu oran İngiltere'de yüzde 40'ı aşıyor.
Kuşkusuz Türkiye'de hâlâ banka kartlarının alışverişte yeterince kullanılmamasının ve bu konudaki bilincin henüz istenen seviyede olmamasının da bu duruma olumsuz bir etkisi oluyor.
Sorunlu kredi yüzde 6.5'lerde
Aslında Bankalararası Kart Merkezi, tüketicide banka kartıyla alışveriş bilinci oluşsun diye yoğun bir reklam kampanyası da yaptı ve bu konudaki bilinçlenme yüzde 25'ten yüzde 80 gibi yüksek oranlara çıktı ama hâlâ yeterli görülmüyor.
Sürekli kredi kartının olumsuz yönleri anlatılıyor. Taksitler yüzünden borçlanarak yaşamak sanki artık olmazsa olmaz oldu. Herkes kredi kartı borçları ödenmeyecek noktaya geliyor diye korkuyor.
BKM'ye göre, sorunlu kredilerin oranının yüzde 6.5'i geçmiyor oysa. Bu oran dünya ortalamasının altında.
ABD'de son yıllarda yüzde 10'lar seviyesinde, şu son krizden sonra yüzde 15'e çıkmış durumda.
160 milyon YTL bağış
Bir de tabii kredi kartıyla bir sosyal sorumluluk projesine ortak olma imkânı var ki bu sanıyorum birçok kredi kartı müşterisine hiç çaba sarf etmeden huzura kavuşma şansı veriyor.
Öyle ki geçen yıl küçüklü büyük kredi kartıyla yapılan bağışların toplamı 160 milyon YTL'ye ulaşmış.
Türk Eğitim Vakfı'ndan, Mehmetçik Vakfı'na, Anne Çocuk Eğitim Vakfı'ndan Kızılay'a kadar pek çok sivil toplum kuruluşuna kredi kartı aracılığıyla vatandaşlar bağış yağdırmış.
BKM'nin, 'Bir kredi kartı çok şey değiştirir' sloganını çok beğendiğimi itiraf edeyim.
Bilinçli kart kullanımı için çaba sarf eden merkezin ortakları da Türkiye'de 10 büyük özel ve kamu bankasından oluşuyor.