Son yıllarda teknolojik gelişmeleri takiben lazer uygulamaları oldukça popüler hale geldi. Diğer geleneksel yöntemlere göre lazer uygulaması, lazer ışınının kolaylıkla yönlendirilebilmesi ve yüksek miktarda enerjinin küçük noktalara odaklanabilmesi nedeniyle oldukça ileri bir tedavi yöntemidir. Bu yazıda diş hekimliğinde kullanılan lazer çeşitleri, kullanım alanları, lazer uygulamasının avantaj ve dezavantajlarını bulacaksınız.
YENİ NESİL DİŞ LAZERLERİ
Lazerin temeli 1900'lü yıllarda Einstein'in geliştirdiği fiziksel prensibe dayanmaktadır. Diş hekimliğinde kullanımı 1960'lara dayanır. Yeni nesil diş lazerleri ısı titreşim ve sürtünmeye bağlı ağrı oluşturmaz, çoğu tedavide anesteziye gerek kalmaz. İmplant tedavilerinde lazer kullanımı, gerekli olan cerrahi uygulamayı kolaylaştırmakta ve tedavi daha hızlı gerçekletirilmektedir. Lazer uygulanan bölgede yüzde 100 steril olmasını sağlanmakta, tekrar enfeksiyon oluşması ihtimalleri ortadan kaldırmaktadır.
DAHA HIZLI İYİLEŞME
Lazer ile yapılan cerrahi uygulamalarda işlem esnasında kanama minimum seviyeye inmektedir. Cerrahi uygulama sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyon, şişme rahatsızlık gibi olasılıklar azalmakta ve iyileşme daha hızlı gerçekleşmektedir.
Lazerli diş beyazlatma işlemlerinde çok kısa sürede sonuç almak mümkündür.
Lazer ile soyma (peeling) işlemi yapılarak bazı kişilerde diş etlerinde genetik olarak oluşabilen aşırı derecede mor renklenme(hiperpigmentasyon) sorunu çözülebilmektedir. Yumuşak doku ve diş etlerindeki yaralar, lazerle tedavi edilemektedir. Porselen lamineler, kuronlar yapıştırılmadan önce diş yüzeyine lazerle aşındırma yapılabilmekte, bu işlemle kuronların düşme riski azalmaktadır.
Lazerle birlikte gelişen teknolojiler sayesinde implant operasyonları sadece dört dakika gibi kısa bir sürede tamamlanabiliyor. Tüm tedavi, birinci operasyondan sonraki ikinci ayda sona eriyor. Lazer kullanılarak yapılan implant uygulamaları, kemik hacminin uygun olduğu her alanda uygulanabilir. Yöntemin gayesi, sadece implant uygulanacak olan bölgede dişetinin; Erbium, Diode, Nd-YAG, Co2 lazerlerden herhangi birini kullanarak açılmasıdır. Lazer destekli implant uygulamalarında sadece implant uygulayacağınız bölgede bir dişeti ve kemik işlemi yapıldığı için hastaların operasyon sonrası konforları maksimum düzeyde olur.
DİKİŞ İHTİYACI BİLE OLMAZ
Özellikle tek diş eksikliklerinde lazer destekli implant uygulaması ile uygun kemik bulunduğunda hemen implant uygulanır. Bahsettiğimiz lazer tipleri, diş hekimliğinde tüm sert ve yumuşak doku uygulamalarında tek tek ya da kombine olarak uygulanabilmektedir. Kanama ve yara iyileşmesi problemi olan hastalarda lazer destekli implant uygulamaları yüz güldürücü sonuçlar vermektedir. Lazer destekli implant uygulamalarının en büyük avantajları ise çok küçük bir bölgeden girildiği için dikiş ihtiyacını ortadan kaldırması ve dolayısı ile kanamayı da minimuma indirmesidir. Ayrıca implant operasyonları öncesi ya da sonrasında diş etinde lazerle yapılacak küçük uygulamalarda anestezi ihtiyacı da yoktur.
HANGİ TEDAVİLERDE KULLANIYORUZ?
Lazerler diş hekimliğinde oldukça geniş bir kullanım alanına sahiptir. Lazerin diş hekimliğinde kullanım alanlarından bazıları şöyledir:
1. Diş çürüklerinin temizlenmesi,
2. Estetik diş tedavileri,
3. Periodontal cerrahi,
4. Kök yüzeyi düzleştirilmesi,
5. Dişetinin şekillendirilmesi,
6. Koyu renkli dişetlerinin renginin açılması,
7. Kemik dokusunda yapılan cerrahi girişimler,
8. Çene eklemi rahatsızlıkları,
9. İmplant tedavileri.
LAZERİN AVANTAJLARI
Diş hekiminden, iğne yapılmasından korkan hastalar, bunun yanında özellikle de hamilelerde ve kalp rahatsızlığı gibi ciddi hastalığı olan bireylerde çoğu zaman anestezi uygulaması sakıncalı olduğundan, lazer kullanımı oldukça avantajlıdır. Diş hekimliğinde lazer kullanımın avantajları ise şöyledir:
Çalışırken rahatsız edici ses çıkarmaması,
Titreşim olmaması,
Çoğu zaman anesteziye gerek duyulmaması nedeniyle iğne yapılmaması,
Dişeti operasyonlarında kanama olmaması,
Çalışılan bölgede verdiği ışın nedeniyle steril bir bölge oluşturması,
Tedavilerden sonra hassasiyet ve ağrı oluşmamasıdır.