Bir insanın diş ve dudakların yapısı ve hareketi ile çeşitli duygular ifade etme kabiliyeti olan gülümseme, bir insanın toplumda ne kadar iyi çalışabileceğini belirleyebilir. Tabii ki güzel bir gülümsemeye verilen önem yeni değil. Güzellik arayışı, en eski uygarlıklara kadar izlenebilir; Fenikeliler (M.Ö. 800) ve Etrüskler (M.Ö. 900), doğal dişlerin şeklini ve tonunu taklit etmek için dikkatlice oyulmuştur.
Diş hekimliğinin ayrı bir disiplin olarak tanınması ve çeşitli dallarının kurulması 18. yüzyıldan sonra olmuştur. Hareketin lideri Fransa'dan Pierre Fauchard (1678-1761), birkaç meslektaşı ile birlikte diş hekimliğini modernize etmiş, desteklemiş ve ayrıca estetik uygulamaları savunmuştur.
GÜLÜŞ TASARIMININ HEDEFLERİ
Estetik bir makyajın amacı; dişlerin, dokuların, kasların, iskelet yapılarının ve eklemlerin hepsinin uyum içinde işlev gördüğü huzurlu ve istikrarlı bir çiğneme sistemi geliştirmektir (Peter Dawson). Estetik vakaların tedavisini planlarken, gülümseme tasarımının hasta bakımına yönelik kapsamlı bir yaklaşımdan izole edilememesi çok önemlidir. Başarılı, sağlıklı ve işlevsel bir sonuç elde etmek; kaslar, kemikler, eklemler, diş eti dokuları ve kapanış dahil olmak üzere tüm destekleyici ağız yoluyla ilgili yapılar arasındaki ilişkinin anlaşılmasını gerektirir.
Estetik bir gülümsemeyi harmonize etmek, yüz ve diş kompozisyonunun mükemmel bir entegrasyonunu gerektirir. Yüz bileşimi, yüzün sert ve yumuşak dokularını içerir. Diş bileşimi, daha spesifik olarak dişlerle ve diş eti dokularıyla ilgilidir. Bir gülümseme tasarımı her zaman hem yüz, hem de diş kompozisyonunun değerlendirmesini ve analizini içermelidir.
YÜZ KOMPOZİSYONU ÖNEMLİ
Yüz güzelliği; uygun hizalamayı, simetriyi ve yüz oranını içeren standart estetik ilkelere dayanır. Yüz estetiği için analiz, değerlendirme ve tedavi planlaması genellikle ortodonti, ortognatik cerrahi, periodontal terapi, kozmetik diş hekimliği ve plastik cerrahi gibi çok disiplinli bir yaklaşımı içerir. Böylece hasta bakımına estetik yaklaşım en iyi diş ve yüz güzelliğini yaratır.
Ancak klinik pratiğimizde, yüzümüzde bariz bir tutarsızlık olmadığı sürece, gülüş makyajımızı sadece diş kompozisyonu ile sınırlıyoruz. Gülümseme tasarımında büyük rol oynayan iki yüz özelliği vardır:
1. İnterpupiller çizgi. (Gözler karşıya bakarken gözbebeklerinin içinden geçen çizgidir)
2. Dudaklar.
Klasik anlamda ideal yüz için yatay ve dikey boyutlar aşağıdaki gibidir:
YATAY:
* Yüzün genişliği beş gözün genişliği olmalıdır.
* Kaş ve çene arasındaki mesafe yüzün genişliğine eşit olmalıdır.
DİKEY:
* Yüz yüksekliği ön kafadan kaş çizgisine, kaş çizgisinden burun tabanına ve burun tabanından çene tabanına kadar üç eşit parçaya bölünür.
* Tam yüz, gözler orta hat olmak üzere iki kısma bölünmüştür.
* Yüzün burun tabanından çeneye alt kısmı iki parçaya bölünür, üst dudak bunun üçte birini oluşturur ve alt dudak ve çenenin üçte ikisini oluşturur.
ÖZGÜVENLİ BİR GÜLÜMSEME İLK İZLENİMİN ÖNEMLİ BİR PARÇASIDIR
İnsanların, yeni tanıştıkları kişilerde lk dikkat ettikleri şey gülümsemedir. Gülümseme, diğer bütün iyi özelliklerin tamamlayıcısıdır. Artık birçok insan kötü görünen dişlerin iş ve sosyal hayatlarında yanlış mesajlar verdiğini anlamış durumda. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki; insanların çoğu, gülümsemenin çok değerli bir şey olduğuna, etkileyici bir gülümsemenin karşı cins için daha çekici yaptığına, daha da önemlisi itici bir gülümsemenin hayattaki fırsatları ve kariyerlerindeki fırsatları zedelediğine inanıyor. Çünkü gülümseme, insanların kendilerini daha mutlu hissetmelerini sağlamakta, özgüveni artırmaktadır.
Mutlu göründüğünüzde daha cana yakın, dürüst ve güvenilir bir imaj çizersiniz. İş hayatında pek çok insan bunun önemini kavramış ve gülümseme üzerinde kendilerini geliştirmiştir. Gülümseme, sadece karşı tarafla aranızdaki bariyerleri yıkmakla kalmaz, aynı zamanda kişinin kendine güvenini de yansıtır. Bu nedenle daha fazla gülümseyen insanların daha kolay iş bulduklarına ve kariyerlerinde hızlı bir şekilde yükseldiklerine dair yaygın bir inanış hakim.
Etkileyici insanlar; daha zeki, arkadaş canlısı, daha dürüst, daha mutlu ve başarılı olarak değerlendiriliyor. Sağlıklı dişlere sahip olan insanlar, daha fazla gülümsüyor.
Çatlak ya da lekelenme varsa...
Diş estetiği aşağıdaki durumlardan en az bir tanesine sahipseniz kaçınılmazdır:
* Alt çenedeki ön altı dişiniz aynı hizada ve uzunlukta değilse
* Dişlerinizden herhangi birinde görünür çatlak ya da kırık varsa
* Arka dişlerinizde lekelenme veya kötü restorasyonlardan dolayı renklenme varsa
* Dişlerinizin orta çizgisi yüzünüz ile orantılı değilse, biçimi yüz şeklinizi tamamlamıyorsa
* Ön dişlerinizde kırık varsa, kısa ya da çok uzunsa
* Dişleriniz yeterince beyaz değilse ya da dişlerinizde renklenmeler varsa
* Dişlerinizde çarpıklık, sıkışıklık, biçimiyle ilgili bir sorununuz varsa
* Dişlerinizdeki restorasyonlar kuron, kaplama ve köprülerde memnun değilseniz
* Dişlerinizde siyahımsı lekelenmeler, çürük oluşumu varsa, diş ağrısı yaşıyorsanız.
ACI VE AĞRI AZALIR
Yalnızca bir dakika gülmek bile 45 dakikalık rahatlamaya bedeldir. Uzmanlar, gülmenin insanlar üzerine psikolojik ve fiziksel birçok faydası olduğunu vurguluyorlar:
* Gülmek, bağışıklık sistemini çalıştırır.
* Vücudumuzun virüslerle savaşan hücreleri artar.
* Gülmenin beyin üzerinde sakinleştirici etkisi vardır, vücudu rahatlatır.
* Sindirim sistemini çalıştırır.
* Gülerken yüz ve vücut kaslarınızın çoğu çalışır.
* Güldüğümüzde salgılanan hormonlar bizi dinamik yapar, acı, ağrı gibi hisleri azaltır.
* Gülümsemek kan basıncını dengeler.