Kontrolsüz veya ilaçla kontrol altına alınan yüksek tansiyon, herhangi bir implant tedavisinin planlamasında önemli bir kriterdir. İmplantlar kemiğe yerleştirilir ve kan basıncı üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Bununla birlikte, tansiyonu tedavi etmek için alınan kan basıncı ilaçları, durumlarını diş hekimlerine bildirmeyen hastalar için zararlı durumlar yaratabilir. Bir kan basıncı değerlendirilmesi, vücudun kanı kalpten vücuda ve sonra kalbe geri itmek için ne kadar sıkı çalıştığı ile ilgilidir. Bir diş tedavisi sırasında yüksek tansiyon, önemli felç veya böbrek hasarı riski içerir. Yüksek tansiyonu kontrol altına almak için tansiyon ilaçları kullanan hastalar, tedavi sırasında yüksek düzeyde kaygı yaşamadıkları sürece tamamen güvenlidirler. Bu nedenle, planlanan implant tedavisi uygulanmasında ağrı yönetimi kritik öneme sahiptir.
İLAÇLAR SORUN OLABİLİR
Kan basıncını kontrol altına almak için ilaçlar kullanılmalı, ağrıları ve sonuçta ortaya çıkan kaygıyı gidermek için ağrı kesici ilaçlar verilmelidir. Ancak bunların ikisi de implant tedavisi uygulanan yüksek tansiyonlu hastalar için büyük soruna neden olabilir. Yüksek tansiyonlu bir hastanın yapabileceği en büyük hata, diş hekimlerine kan basıncını kontrol altına almak için aldıkları ilaçlardan bahsetmemesidir. Adrenalin içeren lokal anestezi ilaçları, seçici olmayan beta blokerler ile birleştirildiğinde kalp üzerinde daha yoğun etkilere sahiptir ve kan basıncında hızlı artışlara yol açabilir, bu da anestezinin kaçınılması gereken ağrı, korku ve buna bağlı yüksek tansiyondan kaynaklanır. Bir ilaç kombinasyonu ile kalbi kötüleştirmeden ağrıyı ve korkuyu etkili bir şekilde azaltmanın en iyi yolu, uygun dozda dozlama ajanları sunmak ve hastayı hızlı bir şekilde işlemden geçirip daha çabuk gevşemeye başlamalarına izin vermektir.
AĞIZ HİJYENİ ÖNEMLİ
İlaçla tedavi edilen kan basıncının, implant yerleştirildikten sonra iyileşme üzerinde çok az etkisi vardır. Çoğu implant işlemi hızlı bir iyileşme süresine sahiptir ve hastalar birkaç gün içinde normal aktivitelere devam edebilirler. İmplant işlemini takip eden daha büyük endişe, diş eti sağlığı ve ağız hijyenidir. Kalsiyum kanal blokerleri genellikle diş etlerinin hafifçe şişmesine ve aşırı büyümesine neden olur, bu durum onları temiz tutmayı daha zor hale getirir. İmplantlar ve implant destekli protezler; kavite ve diş eti hastalığına karşı bağışık olsa da, diş eti tahrişi hâlâ zararlı olabilir ve dental implant tedavisinin bütünlüğünü korumak için kaçınılmalıdır. İmplant işlemine hazırlanmanın en iyi yolu, yüksek tansiyonunuz varsa diş hekiminize söylemenizdir. Diş hekiminiz, işlem sırasında sizi nasıl güvenli ve rahat tutacağını bilecek ve gülümsemenizi size geri verdikten sonra implantlarınızın bakımı için sizi bilgilendirecektir.
MİNİ DİŞ İMPLANTLARI
Mini ?dental implantlar, standart olarak kabul edilen dental implantlara göre daha küçüktür. Mini dental implantların çapı ortalama 2-2.8 mm. civarındadır. Takma dişlerin tutuculuğunu artırmak için mini dental implant uygulaması yapılır. Özellikle yaşlı hastalarda veya kalp, şeker ve yüksek tansiyon hastalarında mini dental implant kullanımı daha sorunsuz olacaktır. Kemik yetersizliği varsa ve kemik yüksekliği alt çenede 10 mm.'den, üst çenede ise 13 mm.'den az ise kullanılmaz.
AVANTAJLARI :
Diş etinde kesi yapmaya gerek kalmadığı için gayet basit, kolay ve hızlıdır. İmplant uygulaması sonrasında şişlik, ağrı ve kanama olmaz. Aynı seansta, implantların üzerine hastanın protezleri yerleştirilir. Sistemik hastalıklara sahip hastalarda ve yaşlılarda rahatlıkla uygulanabilir.
İMPLANTLAR VE ŞEKER HASTALARI
Şeker hastalığınız, implant yaptırmanızı engellemez. Ancak şeker hastalığınız varsa, diğer insanlara kıyasla daha büyük bir implant başarısızlığı riskinde olduğunuzu bilmelisiniz. Eğer kontrolsüz şeker hastalığınız varsa, klasik uzun cerrahi işlemleri seçmemeniz gerekir, ancak kontrollü diyabetli kişilerin implant tedavileri genellikle iyi sonuçlanır.
YARA UZUN SÜREDE İYİLEŞİR
Şeker hastalığı bulunan kişilerde implant başarısızlığı oranı oldukça yüksektir. Tip 1 veya Tip 2 diyabeti olan hastalarda implant yapılan bölgedeki yaranın iyileşmesinin uzun zaman alır. Ayrıca şeker hastaları daha çok enfeksiyon riski altındadır. Diş eti iltihabı gibi enfeksiyonlar şeker hastalığı bulunan kişilerde çok yaygın olduğu için, implant başarısızlığı riski 10 kat artar ve başka komplikasyonlara da yol açabilir. Ancak, dental implant cerrahisi tedavisindeki gelişmeler ve yeni araştırmalar, şeker hastalarının daha önce hesaplanan oranlardan daha yüksek oranda implant cerrahisi başarısı olduğunu doğrulamıştır. Şeker hastalığı olanlar, kozmetik diş hekimliği alanında yapılan iki tip implant işlemini tercih edebilirler. Bununla birlikte, işlem uygulanmadan önce diş hekimine danışılmalı, başarı oranı ve başarısızlık nedenleri, maksimum sonuçların elde edilebilmesi için iyi anlaşılmalıdır.
ALL ON 4 DİŞ İMPLANTLARI (DÖRTLÜ İMPLANT SİSTEMİ)
Bu en popüler işlemlerden biridir. Hiç dişi olmayan hastalarda sinüs lift, kemik eklemesi ve kemik yetersizliğinden dolayı ileri cerrahi yapılması gereken durumları ortadan kaldırmak için uygulanan tedavi yöntemidir. Hastalarımıza aynı gün geçici sabit protez yapılabilmektedir. All on 4 uygulaması; hem vakit, hem de büyük konfor sağlamaktadır. Şeker hastası bir kişinin tüm üst ve alt dişlerinin yerine implant konması gerekiyorsa, kemiğe ve dolayısıyla minimum hasara ulaşmaya gerek olduğu için bu ideal bir seçenektir.