Kök kanalları, ağız-vücut bağlantısının önemli örneğidir.
Vücut ve ağzın bu denli bütünleşmiş bir bağı olduğunu göz önünde bulundurarak, enfeksiyonlu bir kök kanalını tolere etmenin ne denli tehlikeli olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Bu tip çenedeki diş oyuklarında bulunan odaklanmış enfeksiyonlar, patojenik- zararlı mikropları kolayca vücudun diğer bölgelerine yayabilir.
Patojenler kan dolaşımına, hatta lenf dolaşımına sızabilir. Öyle ki, çeneden beyne uzanan sinir yollarında bile hareket edebilirler.
Herkes bilmelidir ki hem bakteriler, hem virüsler uyku hallerindeki dönemlerinde yoğunlukla sinir yollarında bulunurlar.
Bu tarz odaklanmış enfeksiyonlar bir geçiş yolunu kolonize edip vücudun başka bölgelerinde de alt koloniler oluşturma yolu ile zararlı bakterilerin yayılmasına sebep olurlar. Bu gibi durumlarda felç, kalp problemleri, nörodejeneratif hastalıklar ve bağışıklık sisteminde bozulmalar da çok ciddi risklerdir. Tüm kök kanalları bir dereceye kadar enfeksiyonlanır çünkü bunlar alınmamış ve çenede bırakılmış ölü dişlerdir.
RİSKLERİ BİLMELİLER
Amerikan Endodontistler (kök kanal operasyonlarında uzmanlaşan diş hekimliği) Örgütü'nün açıklamalarına göre, Amerika'da 2014 itibari ile yılda 15 milyon kadar kök kanal operasyonu yapılmakta. Bu konu, tıbbi uzmanlar tarafından daha fazla göz ardı edilemez. Artık kök kanallarının yaygın kronik hastalıklar bağlamında ağız-sistemik sağlıkla ilişkisi tekrar değerlendirilmelidir.
Çenedeki kök kanallarında bulunan odaklanmış enfekisyonlar, ağızvücut bağlantısı için meslek hayatımda sıkça gördüğüm bir örnektir. Diş hekimliği okulları, bu tarz odaklanmış enfeksiyonların tolere edilmesinin hastanın genel sağlığı üzerinde nasıl tehlikeler oluşturduğu konusunda eğitim vermelidir. Hekimler iyi eğitim almalı ve hastalar bilgilendirilmelidir.
Geçen her gün, hafta, ay veya yıl; hastanın odaklanmış enfeksiyon ile mücadele eden bağışıklık sistemine yük bindirmektedir ve bu gerçekten hiç güvenli değildir.
Ağızdaki enfeksiyonu kontrol altına almak için tekrarlanan antibiyotikler de ayrıca bağırsaktaki iyi bakterilerin ölümüne, mikrobiyomun çalışmamasına ve bundan ötürü bağırsakta problem riskinin doğmasına sebep olur. Aşırı antibiyotik kullanımı, zararlı bakterilerin antibiyotiklere karşı direncini artırır. Diş hekimleri, kök kanallarının dijital görsellerini dikkatlice incelemeli ve olası enfeksiyonun işaretlerini aramalıdır. Kök kanalı enfeksiyonlu ise onun vücuttan çıkarılması gerekir.
ENFEKSİYON BULUNUR
Kronik ağız enfeksiyonları çok çeşitli hastalıklar yolu ile sağlığınız için risk oluşturabilir. En başta felç ve kardiyovasküler problemlere yol açabilir.
Fakat bunlarla birlikte romatoit artrit, şeker hastalığı, solunum enfeksiyonları, kanser ve doğum problemleri gelir. Eğer bir kök kanalınız varsa ve bu problemleri yaşıyorsanız bu kök kanalının, çeneye bağlı olduğu yerinde enfeksiyonlu olmadığına emin olmalısınız. Eğeğr enfeksiyon varsa bir sağlık krizi veya kronik hastalık teşhisi veya bir felci beklememelisiniz.
Kontrol etmesini bilen bir hekime başvurmalısınız, çünkü dediğim gibi çenedeki bir enfeksiyon gözle görülemeyebilir.
Meslek hayatımda, meme kanseri ve kronik çene enfeksiyonlarının, kök kanalları veya kötü gerçekleştirilmiş 20'lik diş çekimleri ile ilişkisini gözlemledim. Zamanla hekim arkadaşlarım göğüs kanseri hastalarını diş kontrolü için bana göndermeye başladılar. Bu vakalarda kan göstergeleri bir enfeksiyonu işaret ediyordu fakat doktorlar enfeksiyonun kaynağını belirleyemiyorlardı.
Bu tip bir durumla karşı karşıya kaldığınızda bir sonraki mantıklı adımınız ağızdaki bir olası enfeksiyonu kontrol etmektir.
Bu hastaları, vücut sıcaklık haritasını ortaya çıkarttığımız termografiye göndermeye başladım.
Meme kanseri hastalarının termografi resimlerinde görünen vücudun sıcak ve soğuk bölümlerini incelediğimde ne olduğunu açıkça görebiliyordum.
Termografide soğuk bölümler yeterli kan akışı olmadığını gösterirken, kırmızı bölümler muhtemel enfeksiyonun yerini işaret eder. Bana iletilen vakalarda sık sık çene altında ve göğüs bölgesine uzanan lenf kanalına bağlı bir odaklanmış enfeksiyona işaret eden sıcak noktalar görüyordum.
Birçoğunda dijital x-ışınları, kök kanalındaki veya diş oyuklarındaki çene enfeksiyonlarını doğruluyordu. Diğer zamanlarda ise enfeksiyon, travmatize olmuş bir 20'lik diş çekimi yerinde bulunabiliyordu. Termografi bana, meme kanseri hastalarının doktorların bulamadığı enfeksiyon kaynaklarını bulma olanağı sağlıyordu.
DOKULAR ÇIKARILMAK ZORUNDA
Peki, acaba çenede bulunan bu kronik odaklanmış bakteri enfeksiyonları meme kanserine sebep olmuş olabilir mi? Doğrudan değil çünkü bakteri enfeksiyonları kansere sebep olmazlar.
Fakat kronik bir enfeksiyon, zaman içerisinde bağışıklık sisteminde oluşturduğu tahribat sebebi ile kanserin oluşması için uygun bir ortamın hazırlanmasına sebep olur. Zayıflamış bir bağışıklık sistemi, sitokimyanın (hücre biyokimyası) fonksiyonlarının bozulmasına ya da kanserli bir tümörün öldürülemeden büyümesine sebep olabilir. Kanser ve birçok diğer hastalık, zayıf bağışıklık sistemi ile mücadele veren bireylerde daha sık görülür. Çenesinde bir enfeksiyon olan ve kronik bir hastalığa sahip bir hasta ile karşılaştığımda, enfeksiyonlu kök kanalının alınması veya eski bir 20'lik diş boşluğunun temizlenmesi gibi cerrahi operasyonlar geçirecek kadar güçlü olup olmadığını bilmek için hastanın doktoru ile yakın çalışırım.
Eğer söz konusu enfeksiyonlu bir kök kanalı ise, geride bir enfeksiyon oluşturmayacak şekilde kök kanalını alırım. Diş parçaları ve enfeksiyonlu dokular da çıkarılmak zorundadır.
ŞİŞME, TRAVMATİK BİR OPERASYONUN SONUCUDUR
KRONIK enfeksiyonun iyileştirilmesi sonrasında, genellikle hastaların genel halinde ve tüm vücudunda hızla iyileşme gözlemleriz. Öte yandan eğer bağışıklık ve lenfatik sistem çok zayıflamışsa, operasyonun kendisi de hasta için çok fazla bir yük oluşturabilir.
Enfeksiyonlu bir kök kanalı veya enfeksiyonlu bir çürük için gerçekleştirilecek oral operasyonun zamanlaması da son derece önemlidir. Bu sebeple öncelikle kendime, hastaya ve hastanın tıbbi doktoruna hafif operasyonların tolere edilebilir olup olmadığını sormak zorundayım. Diş etinin ve çenenin açılıp enfeksiyonlu bölgenin temizleneceği bir operasyon sonrasında tam anlamıyla iyileşmeyi sağlayabilecek bir bağışıklık sistemi olup olmadığını görebilmek için kan testleri gerekecektir.
Eğer hastanın durumu hiç bir müdahaleye izin vermiyorsa tedavi daha ileri bir tarihe ertelenebilir. Bu sırada hastanın tıkanmış lenfatik sistemini önceliğimize alır, güçlendirici uygulamalarla bağışıklık sistemini kuvvetlendirme yoluna gideriz.
Şişme ve acı, travmatik bir operasyonun sonucudur. Ben, bir 20'lik diş operasyonu veya bir kök kanal operasyonu yaptığım sırada çalıştığım bölgede oluşan travmayı minimuma indirmek için gerekenleri yapmaya özen gösteriyorum. Eğer ulaşmak istediğim alanda daha rahat çalışmam için bir azı dişini uzaklaştırmam gerekiyorsa bunu yaparım. Burada hedef, diş parçaları bırakmamak veya bir dokunun enfekte olmasına izin vermemektir.