Gülüş tasarımı, adından da anlaşılacağı gibi kişiye özel olarak hazırlanan bir tasarımdır. Eğer gülüş tasarımı kişiye özgü hazırlanmazsa estetikten söz etmek pek mümkün olmaz. Aynı zamanda hep birbirlerinin aynısı dişlere sahip insanlar oluşur. Bu nedenle renk seçimi, model çalışması, estetik plan, diş eti estetiği gibi çalışmalar kişilere özgü olarak yapılır. Bu çalışmalar sayesinde gerçek sanatsal bir çalışma ortaya çıkar ve kişinin gülüşü kendisine özel olur. Bu çalışmalardaki en önemli yardımcımız dijital planlamadır. Dijital planlama çalışması fotoğraf çekimiyle başlar ve kişinin tüm kayıtları bilgisayar ortamına alınır. Alınan kayıtlar üzerinde özel bir program yardımı ile tasarım gerçekleştirilir. Birkaç alternatifli çalışma yapılarak, sanki dişler yapılmış gibi kişinin fotoğrafı üzerinde modelleme yapılır. Hasta ve hekim, bu çalışmalara bakarak beraberce hangi model ve hangi renk olacağına karar verirler. Bu sayede sürpriz bir sonuçla karşılaşılmaz.
ESTETİK UYGULAMA ÖNEMLİ
Dişler, yüzümüzdeki estetiğin en büyük tamamlayıcısıdır. Düzgün, sağlıklı, beyaz dişler; kişinin kendine güvenini her zaman olumlu etkileyecektir. Bu nedenle dizilimi düzgün ve rengi beyaz dişlere sahip olmak için estetik diş hekimliğinden faydalanılmalıdır. Diş hekimliğinin tüm dallarından bu amaç uğruna faydalanılır. Dişlerdeki problemin doğru tespitinden sonra uygun diş hekimi dalının tüm olanakları kullanılır. Az ya da çok madde kayıpları, dişler arası istenmeyen aralıklar, istenmeyen renkleşmeler, çürük kaviteleri vb., günümüzde artık kolayca çözülebilen sorunlardır. Estetik diş hekimliği ile yüz şeklinize uygun, çene ilişkileri düzgün, gülümseyen ve gülümseten bir estetik kazandırılmaktadır.
ZİRKONYUM DAHA UYUMLU
Modern tedavi yöntemleri artık doğal dişe benzeyen ve biyolojik uyumlu diş köprü ve kaplamalarına yönelmiştir. Tamamen bilgisayar ortamında üretilen zirkonyum altyapılar ve estetik lamina diş kaplamaları sayesinde mesleğimizi daha çok severek yapmaya devam ediyoruz. Diş hekimliğinde estetiğin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Gelişen yeni teknolojiler sayesinde estetik uygulamalar ön plana çıkmaktadır. Günümüzde dişlerin kuronla kaplanmasında uzun yıllardır kullanılan metal destekli porselenler, yerini artık zirkonyum alt yapılı porselenlere bırakmıştır. Zirkonyum kaplamalar, ışığı geçirebilmeleri sayesinde eski metal kaplama uygulamalarına göre çok daha estetik bir görüntü sağlamaktadır. Ayrıca zirkonyum kaplamaların diş eti ile uyumları çok iyidir. Zirkonyum alt yapılı porselenlerde, alt yapı olarak metal yerine beyaz bir alaşım olan zirkonyum kullanılır. Zirkonyum esaslı porselenler hem ön dişlerde kullanabilecek kadar doğal ve estetiktirler, hem de arka dişlerde kullanılabilecek kadar dirençlidirler. Bu nedenle zirkonyum esaslı porselenler, ön ve arka dişlerde güvenle tercih edilebilirler.
NEDEN ZİRKONYUM TERCİH EDİLiR?
Zirkonyum esaslı porselenlerin ışık geçirgenlik özellikleri sayesinde doğal dişlerle tam bir uyum sağlanabilmektedir. Bu sayede mükemmel bir estetik sonuç elde edilebilmektedir. Altında metal yansıması olmadığından, metal alt yapılı porselenlerde görülen yapay görüntü kesinlikle oluşmaz.
Diş eti uyumu klasik metal alt yapılı porselenlere göre çok daha iyidir. Metal alt yapılı porselenlerde sıkça görülen diş eti renklenmeleri, zirkonyumda kesinlikle görünmez.
Yüzde 99 doku dostu bir materyal olduğu için alerjik değildir. Metal destekli protezlere göre genel vücut sağlığı açısından avantajlıdır.
Isı yalıtma özelliği çok iyi olduğu için dişe, metal alt yapılı porselenlerden daha az ısı iletirler. Bu sayede zirkonyum esaslı porselen uygulanan dişlerde sıcak/soğuk hassasiyeti oluşmaz.
900-1200 mega paskallık yüksek dirençleri sayesinde arka bölgelerdeki dişlerde de güvenle kullanılabilirler. Bu kadar güçlü olmasıyla birlikte ışığı geçirecek kadar da zarif ve estetiktirler.
Alttan gelen diş rengini maskeleyebilme özelliğine sahip olduğu için çok koyu renkli dişlerde bile mükemmel estetik sonuçlar elde edilebilmektedir.
Oldukça hassas bir çalışma ile üretildiklerinden kesilmiş diş yüzeyine birebir uyum gösterirler. Bu sayede, zirkonyum porselen ile diş arasında bakterilerin sızabileceği bir aralık kalmadığı için çürük oluşumuna izin vermez.
DİŞ BEYAZLATMA DİŞE ZARAR VERMEZ
Diş beyazlatma yöntemi (bleaching), çeşitli nedenlerle renk değiştirmiş olan dişlerin renklerini birkaç ton açmak için uygulanan bazı özel ilaçlar ile yapılan bir yöntemdir. Diş kliniğinde, diş hekimi tarafından veya diş hekiminin verdiği özel ilaçlarla evde yapılabilen diş beyazlatma işlemi ile dişler 2–4 ton açılarak tatmin edici bir beyazlatma elde edilebilmektedir. Beyazlatma işlemi ev ve ofis tipi olmak üzere iki şekilde uygulanır:
Ev tipi beyazlatma: Ağızdan alınan basit bir ölçü ile kişiye özel hazırlanan plastik ağızlıkların içerisine karbamit-peroksit esaslı jeller konularak yapılan ve kişinin evde rahatlıkla uygulayabileceği bir beyazlatma işlemidir. Ortalama 5–7 günde istenilen beyazlatma sağlanabilmektedir.
Ofis tipi beyazlatma: Diş hekimi muayenehanesinde 1 saat içerisinde gerçekleştirilebilen, basit ve ağrısız bir işlemdir. Bu beyazlatma yönteminde yüksek konsantrasyonda beyazlatma ajanı kullanılmaktadır. Bu sayede çok hızlı bir şekilde, çoğu zaman tek seansta dişlerin renginde açılma sağlanabilmektedir. Yüksek konsantrasyonda olmaları, dişlere kesinlikle zarar vermez.
Dişler ne kadar beyazlar? Dişlerin beyazlama derecesi öncelikle başlangıç renklerine bağlı olarak kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Sarı tonlu dişler kolaylıkla 2-6 ton beyazlayabilirken; yeşil ya da gri tonundaki dişlerin beyazlaması daha zordur.
