Ağız ve diş sağlığı, genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır. Ağız-diş sağlığı koruyucu uygulamalarının, genel sağlığın korunmasındaki ve sürdürülmesindeki önemi çok fazladır. Başta dişler olmak üzere dil ve çevre yumuşak dokular, çiğneme ve yutkunma gibi önemli ağız fonksiyonlarının yerine getirilmesini yakından etkiler. Mevcut dişlerin bir kısmının veya tümünün kaybı sonucuyla; dişlerin kapanma özellikleri bozulur, çiğneme ve yutkunmada sorun yaratır, tükürük salgılanmasında ise yetersizlikler meydana gelir. Öte yandan ağız-diş bakımını yeterli bir şekilde yapamayan kişilerin, diş ve dişeti hastalıklarıyla ortak risk faktörlerine sahip kanser, diyabet, kardiyovasküler ve solunum yolu hastalıklarından korunmasını da olumsuz etkileyebilir. Bu hastalıkların tedavisinde başarısızlığa neden olarak insanların yaşam kalitesini düşürebilir.
SAĞLAM DOKULARI KORUR
Ülkemizde koruyucu temelli bir ağızdiş sağlığı hizmetinin verilmesi gerektiğini savunmakta ve insanlara, mümkün olduğunca sağlıklı diş dokusunun korunması esasına bağlı olarak hizmet verilmesini hedeflemekteyim. Özellikle diş eksiklerinin yerine; kişinin kemik dokusu, ağız sağlığı ve genel sağlık durumuna bağlı olarak, implant uygulamaları sıklıkla tercih ettiğimiz tedavi yöntemleri arasındadır. Kişiye bağlı değişkenler ve yine kişilerin özelliklerine göre planlanan tedavi seçenekleri arasında implant, sağlam diş dokularını koruyan bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. Tedavinin başarılı olması için hem hekime, hem de hastaya düşen pek çok görev olduğu unutulmamalıdır. Bugün sizden gelen soruları yanıtladım...
VÜCUT İMPLANTI REDETMEZ
Tedavi sürecinde ağzım boş mu kalacak?
İnsanlar tek diş, kısmi diş eksiklikleri ya da tüm diş eksiklikleriyle karşılaştıkları dönemlerde hızlı, rahat, sabit, takılıp çıkarılmayan ve kaybettikleri dişlerin konforuna yakın protezlere sahip olma arzusu taşır. Hastaların en büyük korkulardan biri de diş kayıplarından sonra "Acaba dişsiz kalır mıyım?" olmuştur. Diş hekimliğinde dental implantların gelişimi ve yaygın olarak hekimler tarafından tedavi planlarına dahil edilmesiyle birlikte hastaların bu endişesi büyük ölçüde giderilmektedir. Doğru yapılan implant çalışmalarındaki yüksek başarı ile hastalar tedavi edilmekte ve hasta memnuniyeti de artmaktadır. Dental implantlar dendiğinde akla ilk kaybettiğimiz doğal dişlerimizin yerine çene kemiğimize diş kökünü taklit etmek için yerleştirilen titanyum alaşımdan yapılmış vidalar gelmelidir. İmplantlar çene kemiğine yerleştirildikten bir süre sonra kırık kemiğin iyileşmesine benzer farklı bir mekanizma ile kemikle bütünleşip, doğal diş kökleri gibi üzerlerine yapılan protezleri taşımaktadır. Hastalarımız tarafından sıklıkla dile getirilen "Ya vücudum implantı reddederse?" endişesi aslında doğru bilinen yanlışlarımızdandır. Titanyum alaşımları, tedavi amacı ile vücudun birçok yerinde kullanılan (kalça, diz protezleri, dental implantlar vb.) materyallerdir ve bu materyallere karşı vücudun herhangi bir olumsuz reaksiyon vererek reddetmesi söz konusu değildir. Genel olarak baktığımız zaman doğru uygulamalarla birlikte implant başarı oranı oldukça yüksektir. Öte yandan, uzun yıllar kullanıldıktan sonra, implantların üzerine yapılan protezlerin yenilenmesi gerekir. Protezleri yenilemeye karar verdiğimizde, hekim için en önemli konulardan biri de daha önceden uygulanan implantların markası ve uygulanan implantların boyutunun bilinmesidir. Yeni protez için alınacak ölçü aşamasında ve implantın protez parçalarının doğru olarak seçilebilmesi açısından bu konu önemlidir. Hekimler, kullandıkları implantların marka ve boyutlarını hastalarıyla paylaşmalı ve hastalarımız da bu konuda hekiminden bilgi edinmelidir. İmplant tedavilerinin başarısında en önemli konulardan biri de hastanın hekimlerine düzenli olarak giderek gerekli kontrollerini yaptırmasıdır. İmplant uygulamalarında olumsuzlukların erken tespit edilmesi ve bu olumsuzlukların giderilmesi, başarı için hayati önem taşımaktadır. Artık hastaların dişsiz kalma korkusu implant uygulamalarının yaygınlaşması ile ortadan kalkmaktadır. İmplantın yerleştirilmesi için en önemli kriterlerden biri olan yeterli kemiğin olmaması durumunda ek birçok cerrahi uygulama ile (sinüs lift, augmentasyon, greft uygulamaları vb.) implant uygulama alternatifleri söz konusu olabilmektedir. Diş hekimi, tedavi planlaması sırasında bu konuları hastalarla paylaşarak doğru tedavi programlamasını oluşturacaktır.
KEMİK YETERLİ DEĞİLSE BEKLENİR
İmplant yapıldıktan sonra üzerine hemen diş yapılır mı?
''Eksik dişimin yerine implant yaptırdım. Diş hekimim, üzerine diş yapmak için beklememiz gerektiğini söyledi. Ancak komşumun diş hekimi implantın üzerine hemen diş yapıyormuş.'' Bu tip konuşmaları sık sık duyarız. Ancak tıpta şu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır: "Hiçbir insan, diğerine benzemez." Dolayısıyla bir kişiye yapılan tedavi başka bir kişide aynı sonucu vermeyebilir, hatta aynı başarıyı göstermeyebilir. Tıpta bu durumu özetleyen bir deyiş daha vardır: "Hastalık yoktur, hasta vardır." İmplant yapıldıktan sonra üzerine ne zaman diş yapılır sorusuna kısaca "Üç zamanda" diye yanıt vermek uygun olacaktır. Birinci grup hastanın implantın üzerine diş yaptırması için beklemesi gereken süre iki aydır, belki de daha uzundur. Bunun başlıca nedeni, hastanın kemik kalitesinin düşük olması veya implant konulan bölgede kemik miktarının yeterli olmamasıdır. Bu tip hastalarda çoğu zaman suni kemik tozları veya parçaları da kullanılarak var olan kemiğe destek sağlanır. Yapılan bu tip müdahaleler sonucu implant koyulan bölgede canlı kemiğin yanında suni olan kemik ve implantın da biyolojik olarak kaynaşması için üzerine diş yapılmadan önce mutlaka beklenmelidir. İkinci tip hastada implantın konulduğu bölgede kemik orta kalitede ise ve yeterli miktarda kemik dokusu bulunuyorsa, implantın üzerine altı hafta bekledikten sonra diş yapmak uygundur.
HERKESE İMPLANT YAPILIR MI ?
Kıyma ve köfte harcını iyice yoğurun. Ceviz büyüklüğünde köfteler hazırlayın. Soğanı yağda kavurun. Dilimlenmiş havucu ilave edip kavurmaya devam edin. Köfteleri, küp doğranmış patatesi, küp doğranmış domatesi ve bezelyeyi ilave edin. Suyunu katarak kısık ateşte 15 dakika pişirin.Genel olarak implant uygulaması, her yaştaki sağlıklı hastalara yapılabilir. Bunu, basit olarak şu şekilde ifade edebiliriz: Bir hastadan diş çekebiliyorsanız, o hastaya implant da yapabilirsiniz. Yaş konusuna daha detaylı inersek; implant, gelişim çağını tamamlamamış, yani 18 yaşından küçük bireylere yapılamaz. İleri yaşlardaki implant yapımı ise kişinin sağlık durumu ile doğru orantılıdır. İmplant yapılacak olan kişi hareketliyse ve herhangi bir sistemik hastalığı yoksa implant uygulaması yapılabilir. Ancak kişi kendi problemlerini ifade edemiyor ve sorunlarını başkalarının yardımı olmadan çözemiyorsa, o zaman bu kişiye implant yapılması uygun değildir. İmplant yapımındaki en önemli engel ise sistemik hastalıklardır. Bunların başında kan hastalıkları gelir. Diğer hastalıklardan örnek verecek olursak; bir şeker hastasının şekeri kontrol altındaysa implant yapımı için engel teşkil etmez. Yine aynı şekilde yüksek tansiyon kontrol altında ise problem teşkil etmez.
