Dental implantlar; eksik diş veya dişlerin yerine, doğal dişin fonksiyonunu elde etme amacıyla çene kemiğinde yerleştirilen yapay diş kökleridir. Yıllardır rutin olarak kullanılmakta olan bu sistemler; kalan dişlerinize zarar vermeden doğal dişe yakın bir konfor sunan, zahmetli olmayan tedavi yöntemleridir. Peki bu tedavinin püf noktaları nelerdir? Nelere dikkat edip başarılı bir tedavinin kapılarını aralayabiliriz? İşte size bu konuda birkaç önemli ipucu...
Başarılı bir implant tedavisi, uzman diş hekimi ve ekip gerektirir:
İmplant tedavisi diş hekimliğinde özel bir uzmanlık alanıdır. Bu nedenle bu tedaviyi gerçekleştirecek olan hekimin bu konuda eğitim almış, bu alanda uzmanlaşmış olması gerekir. Cerrahi prosedürü yerine getirebilmek için ağız cerrahı, implatolog ya da periyodontolog ve protez uzmanından oluşan bir ekip gerekmektedir.
Köprü yapıla mad ığında en iyi alternati ftir Birden fazla diş eksikliğinde implant:
Arkası dişsiz sonlanan çenelerde köprü yapımı için gerekli diş bulunmadığından klasik köprü tedavisi olanaksızdır. Dişsiz sonlanan çenelerde klasik yöntemlerde hareketli protez uygulanır. Arkadaki dişsiz bölgeye yerleştirilen implantlar sayesinde hareketli protez yerine sabit protez yapılabilmektedir. Yan yana bulunan birden fazla dişin eksikliğinde ise dişsiz bölgenin başında ve sonunda doğal dişler bulunsa bile yapılacak köprü çok uzun olacağından kırılma ve esneme olasılığı vardır. Ayrıca köprü ayağı olarak kullanılacak dişler de çok fazla kuvvete maruz kalacağından yapılacak köprü uzun ömürlü olmayacaktır. İmplant tedavisi uzun dişsiz bölgelerde daha fonksiyonel ve uzun ömürlü bir protez yapımına olanak sağlar.
Total (tam) dişsizlik durumunda implant:
Eğer alt ve üst çenede ya da her ikisinde tam dişsizlik sorunu var ise implant ile desteklenmiş hareketli veya sabit protez uygulaması yapılabilir. Klasik yöntemlerle alt çenede kullanılan tam protezler kemiğin zamanla erimesi nedeniyle tutuculuk konusunda zayıftır. Protezin altına yiyecek artığı kaçabilir, vuruk meydana gelebilir. Üst çenede kullanılan protezler ise damağı tamamen kaplamasından dolayı tat alamama, mide bulantısı gibi sorunlara yol açar. İmplant üstü protezlerde protez çeneye implantla sabitlendiği için herhangi bir oynama, protez altına yiyecek kaçması, vuruk gibi sorunlar söz konusu olmaz .
Çene kemiği yetersizse implant:
İmplant tedavisi için kemik ebatı yeterli değilse bazı cerrahi işlemlerle yeni kemik oluşumu başlatılabilir. Kemiğin genişliği yetersiz ise kemik greft işlemi ile suni kemik tozu kullanılarak kemik miktarı artırılabilir. Kemiğin çok ince olduğu durumlarda ise bu işlem yeterli olmaz. Bu durumlarda da ağız içinden kemik parçası alınarak implant uygulanacak olan bölgeye yerleştilir ve bu yolla kemik miktarında artış sağlanabilir. Kemik yüksekliğinin yetersiz kaldığı durumlarda ise distraksiyon yöntemi ile kemik uzatılarak yeni kemik kazanılır.
Sinüsli fting (Sinüs yükseltme)
Üst çene kemiğinin sağ ve sol bölümlerinde sinüs adı verilen boşluklar bulunmaktadır. Bu boşluklar uzun süreli dişsizlik nedeniyle hava basıncının etkisi ile genişleyebilir ve aşağıya doğru sarkabilir. Bu durum sinüs bölgesinin altında kalan dişsiz bölgelere implant yapılmasını engelleyebilir. Bu durumda sinüs lifting adı verilen, sinüslerin hacmini azaltıp kemik hacmini artırmayı sağlayan özel bir cerrahi müdahale uygulanabilir.
NAVİGASYONLU TEDAVİDE AĞRI VE ÖDEM ÇOK DAHA AZ OLUR
Tıp alanında navigasyon sistemi olarak adlandırılan cerrahi yönlendirme sistemi; diş tedavisindeki tüm diş, ağız ve çene bilgilerini doktora bildirmekte, implantın yapılacağı en uygun yeri tespit ederek doktora yol göstermektedir.
Sistem, tedavi esnasında tespit ettiği yerden kayma olursa doktoru uyararak hata yapma payını sıfıra indirmektedir.
Sistemin genel işleyişi hastadan alınan çok detaylı dijital tomografi bilgisi ile cerrahi planlama yapılması ve bu planın müdahale sırasında hastaya uygulanması üzerine kuruludur.
Üç boyutlu planlama ve dijital tomografi panaromik röntgene göre büyük avantaj sağlamaktadır.
GÜVENİLİRDİR
Sistem sayesinde doktorun diş etini kesip kemiği görmesine gerek kalmaz. İmplant tedavilerinde doktor, diş etini keserek kemiğe ulaşır ve kemiğe bakarak bir tedavi yolu izler. Bu teknoloji ile sinirlerin yerinden kemik kalınlığına kadar detaylı tüm bilgiler anında elde edilebilmekte, uygun tedaviye güvenilir şekilde ulaşılabilmektedir.
Güvenli ve hızlı bir şekilde implant tedavisi imkanı sunan sistem, doktor hatalarının yanı sıra kanamaların ve yanlış implant uygulaması sonucu oluşan rahatsızlıkların önüne geçmektedir.
3 AŞAMALI TEDAVİ
Cerrahi yönlendirme sistemi üç aşamadan oluşmaktadır: İlk aşamada, çenenin üç boyutlu tomografisi çekilir. Çekilen tomografi sayesinde elde edilen detaylı çene-kemik bilgileri üç boyutlu olarak görüntülenir.
Bu bilgiler cerrahi yönlendirme sistemine aktarılır. Ardından hastanın ağzına, içinde gözler bulunan sensörler yerleştirilir. Bu sözel alıcılar sayesinde doktorun yaptığı tüm milimetrik hareketler monitöre yansır.
Doktor, monitörde tedavi edeceği alanı görerek bu alandaki çene bilgilerini, sinirlerin derinliğini ve kemik kalitesini rahatlıkla görebilir. Sensörler doktoru saniyelik zaman dilimlerinde uyararak implant yuvasının en doğru yere açılmasını sağlar.
İmplant yuvasının uygun şekilde hazırlanması ve ameliyat komplikasyonlarının azalması implantın kemiğe kaynamasını hızlandırır.
Kemik dokuyu görmek için diş etinin açılmasına gerek kalmadığından daha az ağrı ve ödem meydana gelir, doku iyileşmesi daha hızlıdır. Bu yöntemle yapılan tedavide enfeksiyon riski minumuma iner.
NAVİGASYONLU İMPLANT TEKNOLOJİSİNİN AVANTAJLARI
Bu teknoloji sayesinde implant uygulamaları esnasında karşılaşılabilecek sorunlar önceden belirlenir, analiz edilir ve ameliyat esnasında sürpriz yaşanmaz.
Doğru açı ve konumda implant yerleştilmesini sağlar. Modern teknoloji desteği alt çene bölgesinde üç boyutlu görüntüleme teknolojisine rağmen implant uygulaması için sınırlıdır. Bu, kesin olmayan ve uygun yerde olmayan detaysız delmeye sebep olur ve bu durum yavaş ve yetersiz iyileşmeye sebep olur.
Operasyon sonrasında ise ameliyat kesiği, kanama ve dikiş olmadığı için çok hızlı iyileşme sağlanır.
Hastadan alınan çok detaylı dijital tomografi bilgisi ile cerrahi planlama yapılması panaromik röntgene göre büyük avantaj sağlar.