Ahmet Kaya, en sevdiğim sanatçılardan biriydi. "İçimde ölen biri var / Dokunma yanarsın" derken, gönül tellerime dokunurdu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Kaya'ya, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü vermesi, bir hakkın teslimi. Nereden nereye...
10 Şubat 1999'da, Magazin Gazetecileri Derneği'nde Kaya, sırf Kürtçe şarkı söylemeyi hayal ettiğini belirttiği için nelere muhatap olmuştu!
Sonra hedef gösterildi. 14 Şubat 1999'da, Hürriyet'te "Ayıp ettin gözüm" manşeti atıldı. Haberde, "Kaya'nın, PKK gecesinde, Apo'nun Kürdistan haritası önünde konser verdiği ortaya çıktı" diye yazıyordu.
Kaya'nın Kürdistan haritalı ve Öcalan resimli bir fotoğrafı da basılmıştı. Sözde 1993'te verilmişti bu konser. Acaba o yalan haberi Hürriyet'e kim servis etti? 29 Temmuz 1999 tarihli Hürriyet, "Vay şerefsiz" başlığını attı. Kaya'nın, Türkiye için "Şerefsizlerin ülkesi" dediği ileri sürülüyordu. Gene fotomontaj olan Kürdistan haritası önündeki fotoğrafı yayınlanmıştı.
Tıpkı Hrant Dink gibi, Ahmet Kaya da, derin güçler tarafından hedef gösterildi.
Kaya hadisesinde, gazeteye servis yapıldı, gazeteciler yalan yanlış haberlerle beslendi. Kemal Kılıçdaroğlu'nun o çok karşı çıktığı Ergenekon davası olmasaydı, sorumlular hesap vermeseydi, bu düzen devam eder, ne başörtülüler parlamentoya girebilir, ne de Ahmet Kaya böyle bir ödül alabilirdi.