Hürriyet'ten Cansu Çamlıbel, Kimyasal Silâhları Yasaklama Örgütü Başkanı Ahmet Üzümcü'yle röportaj yapmış. Bu söyleşiden aktarıyorum:
Kimyasal silâhların yasaklanması sözleşmesi 1997'de yürürlüğe girdi.
Suriye, işte bu anlaşmaya şimdi taraf oluyor.
Söz konusu sözleşme imzalanınca, 7 ülke kimyasal silâh bildiriminde bulundu ve imha işlemine başladı.
ABD, Rusya bu ülkelerin içinde. (Demek yakın zamana kadar, onlar da, kimyasal silâhı bir seçenek olarak depolarında tutuyormuş.)
Türkiye, Suriye'deki kimyasal silâhların imhasından etkilenebilir. Ama kesin bir şey söylemek için nerelerde depolandığını bilmek gerekiyor.
Ayrıca, miktarına ve cinsine göre (Sarin gazı mı, hardal gazı mı, VX mi?), hatta rüzgârın esiş istikametine göre kimyasal silâhın tesiri değişiyor.
Batı dünyası, muhaliflerin de kimyasal silâh kullanmış olabileceğini düşünüyor.
Zaten, Halep yakınında Khan Al Asal'da kimyasal silâh kullanıldığı şikâyetini 19 Mart'ta Suriye hükümeti dile getirdi ve Birleşmiş Milletler'e duyurdu.
Daha sonra İngiltere, ABD ve Fransa da aynı iddiayı seslendirdi.
Suriye bir hafta içinde kimyasal silâhların depolandığı yerleri bildirecek. Sonra imha çalışmaları başlayacak.
Bir kısım kimyasal silâhın da Suriye dışına çıkarılacağı belirtiliyor. 2014 ortasına kadar imha işlemi tamamlanacak.
Denetlemeyi, merkezi Lahey'de bulunan Kimyasal Silâhları Yasaklama Örgütü gerçekleştiriyor.