Hidayet ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. Hemen önündeki adam bir rahiptir. Kapıda bekleyen melek, rahibe sorar:
- Hiç günahın var mı Peder?
- Tüm hayatım boyunca hep Tanrım'a dua ettim. Karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. İnsanlara ve hayvanlara yardım ettim.
- Çok iyi, bunları zaten biliyorduk. Al sana cennetin gümüş anahtarı.
Ve sonra Hidayet'e döner: "Senin hiç günahın var mı?"
Hidayet, "Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım. Tanrı'ya dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir günahım vardı. Çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım" cevabını verir.
Melek, Hidayet'e "Bunu da biliyoruz. Çok iyi, al sana cennetin altın anahtarını" der.
Peder bu olaya çok sinirlenir:
"Ben hayatımı Tanrı'ya adadım siz bu adamı benden üstün tutuyorsunuz, bu haksızlık değil mi?" diye söylenir.
Melek, güler ve sebebini açıklar:
- Sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu...
(Ayşe Komili'ye teşekkürler)