28 Şubat süreci sorgulanıyor. Bu bağlamda geçen hafta Tansu Çiller savcılık tarafından davet edilmiş ve tanık sıfatıyla görüşüne başvurulmuştu. Meclis'te kurulan Komisyon ise, medya patronlarını ve gazetecileri dinledi.
Meclis'teki komisyon üyelerinin konuyu teferruatıyla bilmediği ve gerekli soruları soramadığından söz ediliyor. Keşke daha ayrıntılı bir sorgulama yapılabilseydi. Meselâ, Sincan'da yürüyen tanklar, askerlerin hükümeti devirme teşebbüsünün cebir ve tehdit unsurunu gösteriyor. İddiaya göre, bu tankların fotoğrafını çeken Sabah gazetesinin muhabirleri Cemal Doğan ve Kamil Elibol, tankların yürütülmesinden saatler önce Sincan'a gönderilmişti. Acaba, tankların yürütüleceği haberi bir gece önceden gazetenin Genel Yayın Müdürü'ne verilmiş miydi? Belki de anlatılanlar şehir efsanesidir ve muhabirler tesadüfen Sincan'dan geçerken tanklara rastlamıştır.
Meclis'teki komisyondan ziyade, savcılığın daha detaylı bir soruşturma yürüttüğü kanaatindeyim. Savcılık, Tansu Çiller'i mağdur sıfatıyla çağırdı ve ona, kendisi adına hazırlanmış bir andıç gösterdi. Artık andıcın bir eylem planı olduğunu biliyoruz. Nitekim o andıçta, hem Çiller'in, hem Erbakan'ın nasıl karalanıp, itibarsızlaştırılacaklarının satırbaşları yer alıyormuş. İşaretlerini de, zaten gazete neşriyatı olarak 28 Şubat sürecinde gördük. Bunlardan en ilginci, Mehmet Bican'ın "28 Şubat'ta Devrilmek" kitabında yer alıyor. O günleri ben de hatırlıyorum. Doğu Perinçek, bir basın toplantısı düzenlemiş, sözde mafya ile Çiller ailesinin ilişkisini kanıtlamak üzere Özer Çiller'in uyuşturucu ve silâh kaçakçısı Hüseyin Duman ile birlikte çektirdiği bir fotoğrafı basına dağıtmıştı. Bu haber Aydınlık gazetesinin manşetinden de verilmişti. Kısa sürede bu kişinin Hüseyin Duman değil, Çiller'in yakın arkadaşı Esen Kale olduğu ortaya çıktı. Haber ve fotoğraf diğer gazetelerde de yer aldı. Üstelik hem Perinçek, hem de bir kısım medya, yalanlamalara rağmen iddiaları sürdürdü. Perinçek, "Bilgileri Genelkurmay'dan alıyoruz" bile dedi.
Bugün, Perinçek Ergenekon'dan yargılanıyor. 28 Şubat çizgisinden verdiğim şu tek örnek dahi, onun nerelerden beslenerek bu yolda yürüdüğünün bir kanıtı değil mi?