Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

AK Parti-CHP diyaloğu

Tayyip Erdoğan'ın, bir yandan Kürt sorununun halli için CHP'yi işbirliğine çağırırken, bir yandan da Kılıçdaroğlu'nu hedef almasını "çelişki" diye niteleyenler var. Tabii ki çelişki ama madalyonun diğer yüzünü de görmek lâzım: Birkaç gün önce Kılıçdaroğlu, sahte Wikileaks belgelerine dayanarak Erdoğan'ı "ihanetle" suçlamadı mı? İktidar, muhalefetin desteğini kazanmak için elbette siyasi gerginliği gidermeli. Lâkin, Kılıçdaroğlu'nun da attığı iftira sebebiyle özür dilemesi, "yanıltıldım" demesi gerekmez miydi? Muhtemelen farkına varmadan bu yalan habere dayanarak iddialar ortaya attı. 6 Haziran 2003 tarihli Wikileaks belgesinin orijinalinde, Türkiye topraklarının ya da limanlarının ABD'ye tahsisiyle ilgili tek bir satır yok. Oysa Kılıçdaroğlu'nun okuduğu belgede şu cümlelere rastlanıyordu: "Erdoğan, kendisine desteğin devamı halinde, ABD'nin bir müttefiki olarak Türk hava sahasını, kara ve demiryollarını, Mersin ve İskenderun limanlarını kullanımımıza açacağını taahhüt etmektedir. Ancak Türk ordusundaki üst rütbeli subaylar tarafından sürekli engelleniyoruz. Amerikan menfaatlerine karşı çıkan Aytaç Yalman, Şener Eruygur, Çetin Doğan, Hurşit Tolon, Fevzi Türkeri, Tuncer Kılınç, Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün emir ve talimatlarına uymadıkları gibi, her an muhtıra verebilirler. Bu bakımdan değerlendirildiğinde, güçlü bir medya grubunun oluşturulmasına acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konu Recep Tayyip Erdoğan ile paylaşılmış olup, teyidi alınmıştır."
Sanıkların iddialarını araştırmadan soruşturmadan hemen benimseyerek, Balyoz'da belgelerin sahte olduğunu savunanlar, muhalefet liderini yanıltan belge sahtekârlığı üzerinde hiç durmuyorlar. Acaba Aydınlık gazetesi niçin 6 Haziran 2003 tarihli Wikileaks belgesine Erdoğan'ın ABD ile gizli ittifak kurduğuna, buna da bazı komutanların karşı çıktığına dair gerçek dışı satırlar ilave etti? Acaba niçin, "Erdoğan hain; ülkeyi satıyor; vatansever komutanlar ise Türkiye'yi savunuyor" izlenimini yarattı? Bir bakıyorsunuz o komutanların tümü darbe teşebbüsünden yargılanıyor. Tıpkı yalan belgeyi yayınlayan Aydınlık gazetesi sahibi Doğu Perinçek ya da Aydınlık'ta çarpıtılan o belgeyi aynen iktibas ederek "Sızıntı" kitabını yazan Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan gibi.
İnsan ister istemez düşünüyor: Gazetecilik özensizliği mi? Yoksa bir başka kasıt mı var?
Ya Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı? CHP Genel Başkanı darbeden yargılanan asker ya da sivil herkese o kadar sahip çıkıyor ki, herhalde bu yüzden düzmece belgeyi bir fırsat gibi değerlendirdi. Dolayısıyla, sahtekârlığa ortak olmaktan ziyade, her zamanki gibi özensizliğinin kurbanı oldu.

***

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun bu tavrına rağmen, duygularını aşarak işbirliği çağrısındaki samimiyetini göstermeli; Kürt meselesinde atılacak cesur adımların ancak CHP desteği olursa sonuçlanabileceğini aklından çıkarmamalı. Bu hassas konuyu ana muhalefet partisinin istismar etmesi, iktidarın da cesaretini kırabilir. Bu yüzden konunun halli için parlamentoda geniş bir ittifak kurulmalıdır.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA