3. Yargı Paketi'nin içine, bir önergeyle Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması hususunun konulacağı belirtiliyor. Tutuklamayla ilgili kısıtlayıcı kurallar getirilmesine, avukat ve sanığın, iddianame kabul edilene kadar delillere ve ifadelere ulaşamaması uygulamasının yumuşatılmasına bir diyeceğim yok. Zaten eleştiriler bu noktalarda yoğunlaşıyordu. Benim endişem "Özel Yetkili Mahkeme kaldırılıyor; demokratikleşiyoruz" paravanının arkasında sivil ve askeri bürokrasiyi yargılamak için, "izin alma" şartının yeniden getirilmesi. Özel Yetkili Mahkemelerin en önemli özelliği, Batı ülkelerindeki gibi doğrudan soruşturma başlatabilmesiydi. Medyaya yansıdığı kadarıyla bundan vazgeçiliyor. Yoksa terör ve darbe suçları için ihtisas mahkemeleri gene olacak. Ama soruşturmanın ucu bürokrasiye uzanırsa, polise, askere, valiye, belediye başkanına, müsteşara, ancak amir izin verirse yargı devreye girebilecek. Acaba bu "ön izin" şartı emekli askerleri ya da bürokratları da kapsayacak mı? Kısa bir süre önce, Başbakan, 3. ve 4. Yargı Paketlerinde Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili bir düzenleme olmadığını söylemişti. Oysa bu cumartesi gündeme geleceği belirtiliyor. 3. Yargı Paketi'ne bir önergeyle eklenecekmiş. Nedir bu acele? Ve niçin her şey kapalı kapılar ardında hazırlanıyor?