Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra farklı değerlendirmeler yayınlandı.
Karara AK Parti'nin tepkili olduğu görünüyor. Abdullah Gül'ün ikinci kez seçilmesine imkân veren Anayasa Mahkemesi, parti sözcüleri tarafından eleştiriliyor.
Buna mukabil, Gül, memnun. Kendisine ikinci defa aday olup olmayacağı hususunu soranlara kesin bir cevap vermemeyi tercih etti. "Bakarız, önümüzde daha çok süre var. Hep beraber konuşuruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı yarışında hiçbir zaman Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül'ün karşı karşıya gelmeyeceğini düşünüyorum.
Rekabet, Başbakanlık konusunda yaşanacaktır.
Erdoğan cumhurbaşkanı olursa, lâfını dinletebileceği, yönetebileceği birini Başbakanlık koltuğunda isteyebilir; böylece cumhurbaşkanlığı makamını da fiilen güçlendirmiş olur. Tabii önümüzde daha uzun bir süre var. Diyelim ki, anayasayı arzu ettiği gibi değiştiremedi ve Cumhurbaşkanlığı sembolik yetkilerle kaldı, acaba Erdoğan, tüzük değişikliğiyle 4. defa milletvekili seçilme yoluna gider mi? Bir başka ifadeyle, cumhurbaşkanlığından vazgeçip, yetkili bir başbakan olarak mı yoluna devam eder?
Cumhurbaşkanı seçimi 2014'te; genel seçimler 2015'te.
2014 Mart'ında ayrıca mahalli seçimler de var. Genel seçimler, mahalli seçimlerle birleştirilebilir.
Gül, birkaç ay önce cumhurbaşkanlığından istifa ederek, genel seçimlere katılır; milletvekili seçilir.
Bu suretle, Tayyip Erdoğan Çankaya'ya çıkarken, Gül de, Başbakanlık koltuğuna oturabilir. Genel seçimler 2015'te, yani zamanında yapılırsa ve Tayyip Erdoğan da 2014 Ağustos'unda cumhurbaşkanı olursa, geçiş döneminin Bülent Arınç'la yürütülmesi ihtimal dahilinde.
Ama benim kanaatime göre, Erdoğan, ne Arınç'ı, ne de Abdullah Gül'ü tercih eder. Sözünü dinletebileceği, Akbulutvari bir başbakan onun için ideal olacaktır.