ÖYM'lerin Ağır Ceza Mahkemelerine kıyasla yetkileri daha fazla. Meselâ, gözaltına alınan bir kişinin ilk 24 saat içinde avukatlarıyla görüşmesi kısıtlanıyor. Terör ya da örgütlü suç bahis konusu olduğu için, belli ki amaç avukatlar üzerinden bilgi akışını engellemek. Gözaltı süresi 24 saat yerine 48 saat olarak uygulanıyor. Zaruri hallerde, 4 güne kadar uzatılabiliyor. Ayrıca, ÖYM'lerin kapsamındaki suçlarda, tutukluluk süresi bir misli artıyor. Ağır Ceza Mahkemelerinde üst sınır 5 yıl iken, ÖYM'lerde 10 yıl. Bunun da bir sebebi var. Çünkü örgütlü suçlar çok sanıklı; dolayısıyla yargılama süresi uzuyor. Bunun yanı sıra, ÖYM'lerde avukatlar, ancak iddianame tamamlanıp, mahkemece kabul edildikten sonra delillere ve sanık ifadelerine ulaşabiliyor; burada amaç, delil karartılması ve diğer şüphelilerin yönlendirilmesini önlemek.
Tutukluluk süreleri kısaltılabilir; delillere ve ifadelere uygulanan gizlilik süresi 3 ayla sınırlanabilir... Ama ÖYM'lerin toptan kaldırılması ya da yetki alanının PKK terör örgütüyle sınırlandırılması "Yürürlükte olan davaları etkilemeyecek" deseniz bile çok yanlış. Tartışma daha da büyür. Ve en kötüsü kamuoyunda "Bu hükümetin darbelerle mücadele gücü zaafa uğradı" düşüncesi yerleşir.