1 Mayıs 1977'de göstericilerin üzerine, civardaki yüksek binalardan ateş açıldı. MİT'in, Süleyman Demirel'e verdiği rapora göre, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Namık Kemal Ersun, bir şeyler tezgâhlıyordu. Hem kanlı 1 Mayıs olayında, hem de 29 Mayıs'ta İzmir Çiğli Havaalanı'nda Ecevit'e yönelik suikast teşebbüsünde Ersun'un parmağı vardı. Çiğli'de, kurşun Ecevit'e değil, Mehmet İsvan'a rastgelmişti. Kurşunlar 3 silâhtan atılmıştı. Bu 3 silâhın Özel Harp Dairesi'nce kullanıldığı ortaya çıktı. Demirel'in yorumuna göre, Namık Kemal Ersun, terör ve anarşi yaratarak 5 Haziran 1977 seçimlerini ertelemeyi ve darbe yapmayı amaçlıyordu. Nitekim 1 Haziran'da, Demirel, Ersun'u 200 askerle birlikte re'sen emekliye sevk etti. ("Demirel hep darbelere teslim olmuştur" iddialarını seslendirenler, onun bu eylemini de hatırlasınlar. NI).
Namık Kemal Ersun'un emekliye sevki, darbenin önünü kesmedi. Demirel, Ali Fethi Esener'i Kara Kuvvetleri Komutanı yapmak istiyordu; Korutürk karşı çıktığı için başaramadı ve Kenan Evren'in önü açıldı. Esener göreve gelebilseydi, aynı 2000'li yılların Hilmi Özkök'ü gibi, darbeye geçit vermeyecekti.
Çünkü o, halk iradesine inanan bir komutandı.