Diyarbakır bağımsız milletvekili Leyla Zana, İngilizce yayın yapan Kürt Rudaw adlı internet sitesine "Bana kalırsa Kürtler kendi kaderlerini kendi tayin etmelidir. İşin başında özerklik istiyorduk ama bugün Türkiye'deki Kürtler özerkliğin yetersiz olduğunu düşünüyor. Özgürlük, özerklik, federalizm de Kürtlerin hakkı" diye konuştu.
Zana'nın bu sözlerini düşünce hürriyeti çerçevesinde değerlendiriyorum. Keşke, etnik temele dayalı terör örgütleriyle mücadelede eden başka ülkelerde olduğu gibi, bizde de vatandaşa "Bağımsız olmak istiyor musun?" diye sorulsa. Son seçimlerde BDP'nin birinci geldiği vilâyetlerde dahi, "Türkiye'den ayrılalım" talebinin azınlıkta kalacağı kanaatindeyim. Çünkü Kürtler, büyük bir devletin içinde yaşamanın avantajlarının farkında. Ayrıca, bölünmenin getireceği sancıları da mutlaka idrak ediyorlardır. BDP ağırlıklı bölgede yaşayanlar, İstanbul'daki, Mersin'deki, İzmir'deki Kürtleri düşünmeyecek mi? Böyle bir referandum bile hayal ama gerçekleşse bile, sonuç, birlik ve bütünlük lehinde çıkacaktır. Unutmayalım ki, bölünmenin doğal neticesi zoraki mübadeledir. Peki bu durumda et ile tırnak nasıl birbirinden ayrılacak? Aileler mi parçalanacak? Çocukların kimi annesiz, kimi babasız mı kalacak?