Gazetelerde çok önemli iddialar yer alıyor. Ama bir bakıyoruz, arkası gelmiyor. Meselâ Yeni Şafak gazetesi (20 Aralık 2011) Genelkurmay'ın karakollara ve savunmaya harcaması gereken milyonlarca liranın halı sahaya, lüks salon ve yol yapımına gittiğini ileri sürdü. Gazete, "Gizli" ve "Hizmete özel" kaşeli belgelere ulaştığını belirtiyor. "Halı saha, Harbiye Askeri Müzesi Ahmet Fethi Paşa Salonu ve GATA'nın kışla içi yollarının asfalt kaplama yapılması için sarf edilen 4.5 milyon liranın acil ihtiyaç gibi gösterildiğini" ileri sürüyor.
Sınır karakollarında çok sayıda şehit verdiğimiz biliniyor. "Bu karakolların neden tahkim edilmediği?" sorusuna zaten inandırıcı bir cevap alamıyorduk. Zira 13 milyar liralık bütçeye sahip TSK'da, para yokluğu yüzünden karakolların sağlamlaştırılamadığı herhalde ileri sürülemezdi. Bu yüzden, karakollara gidecek para, halı sahaya harcandı ya da kışla yolu asfaltlandı demek biraz zor. Fakat anlaşılıyor ki, kaynağın usulsüz kullanımı söz konusu. Güvenlik ve savunma için ayrılan para buralara kaydırılmış.
Nedense böyle önemli bir haberin hiç yansıması olmadı. Harcamalarda dikkatli davranılmadığı bizzat, eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner tarafından itiraf edilmişti: "Dikkatinizi çekeceğim son 2 konu arkadaşlar, Sayıştay kanunu değişti... çok dikkat ediniz. Para işleri bundan sonra çok ciddiye bindi. Sayıştay denetleyecek, sıkıntı olur. Yönergemizde, bilmemnemizde, ne diyorsa katiyen onun dışına çıkmayınız. Bu sıkıntılı durumlara gelmemizin sebebi arkadaşlar maalesef biziz. Hata yaptık; yanlış şeyler yaptık. Yasa ve yönetmeliğin dışında hareket ettik. Bazen etmemiz gerekiyordu; ama bunu yol yaptık, hep böyle olacak zannettik. Öyle devam ettik. Hakkımız olmayan bazı imkânları kullandık. Halen de var. Onlar da karşımıza çıkacak."
Belgeler ortaya çıkıyor ama sonuç ne? Sıfıra sıfır elde var sıfır.