Deprem ile ilgili çeşitli eleştiriler var. 1) Bunlardan biri, "44 milyar lira deprem vergisi toplandı, bu nereye gitti? Bu kadar para, Van depremindeki ihtiyacı karşılamıyor mu?" şeklinde. Oysa o para, bütçeye giriyor ve kullanılıyor. Maliye Bakanı'nın açıklamasına göre, sadece bir yıllık sağlık harcaması 44 milyar lira. Van'da deprem olduktan sonra, hükümet "Maddi imkânımız yok, yardım yapamıyoruz" demedi ki! O zaman "Neden deprem vergisi nereye gitti?" diye soruluyor?
2) Çok duyduğumuz ikinci bir diğer konu, ilk gün hükümetin dış yardım tekliflerini kabul etmemesiyle ilgili. Halbuki, ilk gün reddettiğimiz enkaz kaldırma çalışmalarına teknik eleman gönderme teklifiydi. Bizim ekiplerimizin çalışması yeterli bulunduğundan yardım talepleri geri çevrildi. Nitekim, çadır noksanından söz ediliyor ama, hiç kimse kurtarma faaliyetindeki yetersizlikten yakınmıyor. İlk günden sonra, ihtiyaçlar belirlendi ve yabancı ülkelerden prefabrik konut ile çadır talep edildi.
3) Çadır sayısı yetersiz... Bu tespit doğru. Ama bir depremde öncelikli mesele, enkaz altında kalanları kurtarmak. Çadır, zaten kalıcı bir çare değil. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar açıkladı. Van'da hasarlı olan bütün binalar tespit edilmiş; insanlar iyi durumda olan konutlarına girebilecek, sadece hasarlı olan yapılarda oturanlara çadır dağıtılacak. Bu ayrımı yapmadığınız takdirde, çadır ihtiyacı 100 bini aşabiliyor. Zaten Kızılay Başkanı Ahmet Lütfi Akar da söyledi: "600 bin depremzede olduğuna göre, her talebi karşılasanız 120 bin çadır ihtiyacı doğacaktır ki, hiçbir ülkede, deprem sonrası bu ölçüde çadır dağıtılmıyor."