13 şehit verilen olayda, Genelkurmay Başkanlığı çelişkili bir açıklama yaptı. Yayınlanan raporun başlangıç bölümünde şöyle deniliyor: "...Talebin alınması ile helikopterlerin çatışma bölgesinde bulunması arasındaki sürenin, UYGULAMA STANDARTLARINA UYGUN olduğu tespit edilmiştir."
Aynı raporun, 12. maddesinin b fıkrasında ise bir tereddüt dile getiriliyor: "Helikopterlerin zamanında hazır olup olmadığı, insansız hava araçlarının zamanında bölgeye ulaşıp ulaşmadığı gibi konularda tereddütler oluşmuş, bu konuların açıklığa kavuşturulması amacıyla konu yargıya intikal ettirilmiştir."
Yukarıdaki çelişkiyi nasıl izah edebiliriz? Helikopterlerin olay yerine intikalinde bir gecikme var mı, yok mu? Doğrusu ben anlayamadım. Helikopterler, standartlara uygun sürede çatışma mahalline intikal etmişse, neden tereddüt duyuluyor?
Öte yandan, Sabah gazetesinde yayınlanan İçişleri Bakanlığı raporunda farklı tespitler mevcut. Askerlerin araziye çıkarılmasına rağmen, helikopterlerin bölgeye 1 saat mesafede konuşlandırılması eleştiriliyor. Müfettişlerin, Silvan'a gelişinden 2 gün önce, (20 Temmuz'da), Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu'nun, saat 21.00 sularında, Silvan Taktik Jandarma Komando Alayı'na gelerek, ifade verecek askerlere, helikopterlerin gecikmesi konusunda bir şey söylememeleri telkininde bulunduğu da raporda belirtiliyor. (27 Temmuz 2011-Sabah)
Mazlum-Der ve İnsan Hakları Derneği'nin Silvan'da araştırmaları daha da farklı iddiaları ortaya koyuyor. Köylülerle yapılan konuşmada, yangının helikopterlerden atılan bombalardan kaynaklandığı ileri sürülüyor ki, bunu Genelkurmay kesin bir dille yalanladı.
Maalesef yaşanan tecrübeler, yalanlamalara da yüzde yüz inanmamızı engelliyor. 2000 yılında gerçekleşen Hayata Dönüş Operasyonu'nu hatırlayın. Mahkûmların nasıl yandıkları anlaşılamamıştı. Cezaevinde çıkan yangından korunmaları için onlara verilen battaniyelerin, suyla değil, benzinle ıslatıldığı ancak bugün anlaşıldı.
Terörle mücadelede profesyonel kuvvete geçişin, bilgi akışını şeffaflaştırma konusunda da bir katkısı olacaktır. Belki de, bundan böyle, kol kırılıp, yen içinde kalmayacak.