Tam Gün Yasası, Anayasa Mahkemesi engeline takılınca, Sağlık Bakanlığı, bu defa da muayenehanelere gerçekleşmesi mümkün olmayan şartlar getirdi. Meselâ, asansör girişi (80 santim) veyahut odaların kapı genişliği (110 santim) olacak; böylece, engellilerin rahatça geçmesine imkân sağlanacak; kadınların muayene oldukları odanın içinde tuvalet bulunacak; birden fazla doktor aynı muayenehaneyi paylaşmayacak vs...
Bu şartların pek çoğu, Danıştay tarafından durduruldu. Ama Danıştay'ın iptâl etmediği bir husus var ki, bu yüzden muayenehane sahipleri, 4 Ağustos'ta başlayacak uygulamayı endişeyle bekliyor: "Her muayenehane, iskânı olan bir binada bulunmalı; deprem ve yangın yönetmeliğine uygun olmalı."
Çoğunluğu eski binalarda çalışıyor ve herkes, İstanbul'daki pek çok yapının iskânı olmadığını biliyor. Ayrıca, üniversiteler, sadece 2007'den sonraki inşaatlara, "deprem ve yangın yönetmeliğine uygunluk belgesi" veriyor. Sonra, neden bu şartlar sadece doktorlar için aranıyor ki? Aynı binada mühendisler, mimarlar da çalışmıyor mu? Hiç değilse Sağlık Bakanlığı, doktorlara 5 yıl ya da 10 yıllık bir uyum süresi vermeli ve belki de, sadece yeni muayenehane açacaklara bu şartları uygulamalı. Kaldı ki, Sağlık Bakanlığı'nın, serbest teşebbüsün bir parçası olan bu gibi faaliyetleri düzenleyici bir yetkisi mevcut mu? 1219 sayılı Tababet Kanunu'na göre, hekim, mülki amire bildirimde bulunarak muayenehane açar. Bu durumda Sağlık Bakanlığı, yasaya aykırı bir yönetmelik çıkarmış olmuyor mu?
Sağlık Bakanlığı'nın esas hedefi, üniversitelerde ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde çalışan doktorların özel mekânlarında hizmet vermesini önlemek. Ama, bunu yapayım derken, devletle hiç ilgisi bulunmayan hekimler de okkanın altına gitti. Aynı şartlar onların muayenehaneleriyle de ilgili. 4 Ağustos'a kadar bir düzenleme yapılmazsa, çok sayıda muayenehane kapanabilir. Ondan sonra seyreyleyin siz gümbürtüyü.