Seçim gündeminin haricinde, bir de vatandaşın boğuştuğu günlük dertleri var. Meselâ, bedelli askerlik bekleyenler... Adamlar, evlenip, çoluk çocuğa karışmışlar, belirli bir yaşa gelmişler. Şimdi işlerini bırakıp, askere gitmeleri bekleniyor. Nasıl yurt dışında çalışanlar, para ödeyip, askerlik yapmıyorsa, onlar da "eşitlik adına", aynı haktan yararlanmak peşinde. Bir çoğu kaçak duruma düşmüş. Hiç değilse, mağduriyetleri önlemek için, bir defalık böyle bir imkân yaratılabilir.
Bir diğer yakıcı sorun da, kadroya geçmeyi bekleyen sözleşmeli öğretmenlerin durumu. Hem eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, hem onun halefi Nimet Çubukçu sözler vermiş... "Hallettik, hallediyoruz" demişler ama, hiçbir ilerleme yok.
Tarih 27 Aralık 2008... Hüseyin Çelik, "Üçüncü bölgede görev yapan, 3 yılını dolduran sözleşmeli öğretmen, hiçbir sınava tâbi olmadan aynı gün kadroya geçecek" diyor.
Nimet Çubukçu, eğitim hizmetinin kadrolu öğretmen eliyle yürütülmesi gerektiğine inandığını söylüyor ve ilâve ediyor: "Belli bir yılı dolduranların, kademeli olarak kadroya geçirilmesi için çalışmalar tamamlandı. İlk etapta 5 yıl görev yapanlar kadroya alınacak. Taslağı Maliye Bakanlığı'na sunduk."
Tarih 12 Mart 2010... Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Onay verildiğini" belirtiyor.
Bu arada, Candaş Tolga Işık'ın TV 8'deki programına çıkan eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, sözleşmeli personelin kadrolu yapılması için Maliye Bakanlığı'ndan görüş istenmesini gereksiz bulduğunu ifade ediyor: "Önce Devlet Personel Başkanlığı'na yazmışlar, uygundur görüşü alınmış. Bir de Maliye Bakanlığı'na soruyorlar. Lüzumsuz kırtasiyecilik! Devlet sana, 15 bin kadro verirse, hakkaniyet duyguları içinde, 5 binini sözleşmeliden temin edersiniz. Zaten onlar da, KPSS sınavından geçip, belli bir sıralamaya girmişler. Yeniden sınav yapmaya gerek yok."
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Nisan 2010'da konuşuyor. Diyor ki, "Onay aldık. Taslak hazır. İlk Bakanlar Kurulu toplantısından geçirip, nisan ya da en geç haziranda TBMM'ye getireceğiz."
Bu arada, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, 2010 yaz döneminde kadroya geçişlerin başlayacağı müjdesini veriyor.
Ve nihayet Tayyip Erdoğan Nisan 2011'de açıkladı: "Sözleşmeli öğretmen meselesini, kanun hükmündeki kararnameye sokabilirsek, o şekilde halledeceğiz; yoksa yeni döneme kalıyor."
Sözleşmeli öğretmenler, kanun hükmündeki kararnameye de giremediler. 70 bin kişi, aileleriyle birlikte, 500 bin eder. Hepsi, KPSS sınavına tâbi olmadan kadroya geçmeyi bekliyor.
Sözleşmeli sağlık personeli de, kadro beklentisinde. Hepsinin Twitter'dan bana mesajları ulaşıyor. Ben de onların sesi oluyorum. Ve soruyorum: "Verilen sözler niçin yerine getirilmedi?"
