Mehmet Şimşek, seçim otobüsüyle dolaşıyor Batman'da. Otobüsten yükselen şarkıya kulak verelim: "Ji bo Wêlatê me / Ji bo Gelê me / Ji bo Batman'ê me / Ji bo AK Parti'yê / Mehmet Şimşek"
Şimşek'e, "Ne anlama geliyor?" diye soruyorum. Hemen, tercüme ediyor: "Memleketim için / Milletimiz için / Batmanımız için / AK Parti için / Mehmet Şimşek"
Hükümetin Kürtçe açılımını yetersiz bulanlar haklı ama "Hiçbir adım atılmadı" diye eleştirenler, bence kaydedilen mesafeyi görmezden geliyor. Bundan 10 sene önce, seçim otobüsünden Kürtçe şarkıyla seçmene seslenildiğini duyabilir miydiniz? Üstelik aday Maliye Bakanı.
Şimşek'le bu konuları da konuştuk.
- Bölge halkı, sadece ekonomi üzerinde durmuyor. Kimlik de onlar için önemli. Bu konuda, AK Parti ne yaptı?
- Halkın şikâyet ettiği iki konu vardı: a) Yasaklar, b) Hizmet yapılmaması. Biz bu yasakları kaldırdık. Meselâ olağanüstü hal sona erdirildi. "Kötü muamele ve işkenceye karşı sıfır tolerans" dedik. Bugün artık işkenceden söz ediliyor mu? Devlet televizyonlarının yanı sıra, Kürtçe yayın yapan özel televizyonlar da faaliyette. Kürtçe propaganda serbest. Mardin Artuklu Üniversitesi'nde Kürtçe lisansüstü eğitim yapabilirsiniz. - Hizmet diyorsunuz fakat, Batman'da hâlâ çamurlu yollar, susuz mahalleler var.
- Belediyenin görev sahası içinde olan yolları ya da hizmetleri belediye yapmıyor. Biz çocuk yaşlarındayken, PKK, "Batman'da petrol var, ama yollarınızı tamir etmiyorlar, size su getirmiyorlar, parayı başka yere harcıyorlar" diye propaganda yapardı. Şimdi de herhalde o hesap, hizmet verilmiyor ki, "dava" güçlensin.
Şimşek'ten uzun uzun bölgeyi kalkındırmak için yapılan işleri dinledim:
- Cehalet ve fukaralık olmasa, vatandaşı dağa çıkaramazsınız. Bölgenin bütün illerine üniversite yaptık. Havaalanı, karayolları, demiryolu dahil, ulaştırma altyapısını geliştirdik. Teşvik veriyoruz; kurumlar vergisi % 20 ama, Batman'da % 2 olarak uyguluyoruz. 2009'a kadar, 54 ildeki teşvik aynıydı ve bu çok eleştiriliyordu. 2009'dan sonra, bölgesel, sektörel, büyük yatırımlar vs. diye yeni bir teşvik sistemine başladık. Bu kıstaslar doğrultusunda, kurumlar vergisini kademelendiriyoruz. Sadece kurumlar vergisi değil, Batman'da bir yatırım gerçekleştirilirse, 7 yıl boyunca işverene ait olan sosyal güvenlik primini de devlet ödüyor. Yer tahsis ediyoruz; kredi faizinden vazgeçebiliyoruz. Batman Organize Sanayi Bölgesi'nde, 43 tane faal fabrika var irili ufaklı. Kimi 10 kişi çalıştırıyor, kimi 100 kişi. 50 tane daha yatırımcı yer istiyor bizden. 500 bin metrekarelik bir yeni alanı kamulaştırıp, organize sanayi bölgesine ekleyeceğiz.
- Tevekkeli değil sizi, Erdoğan bu defa Gaziantep yerine Batman'dan aday gösterdi...
- Ben Gaziantep milletvekiliyken de, her vesileyle sık sık Batman'a gidiyordum. Elimden geldiği kadar o zamandan yardımcı olmaya çalıştım. Tekstil atölyeleri için büyük teşvik uyguluyoruz. Tekel depoları artık kullanılmıyor. Eskiden tütünler bu depolarda toplanıp, sonra da yakılıyordu... O depoları konfeksiyon üreticilerine verdik. 2 yıl öncesine kadar, Batman'da konfeksiyon yok denecek mertebedeydi. Yanlış anlaşılmasın, sadece Batman değil, 4. Bölge'ye giren Maraş, Gaziantep haricindeki bütün Güneydoğu vilâyetleri için bu teşvikler geçerli. Konfeksiyonculara diyoruz ki, "Ucuz el emeği için Çin'e ya da Mısır'a gideceğinize, bu bölgeye gelin. Bizim vatandaşımızı çalıştırın." Şimdi Batman'da 100 dönüm Hazine arazisini de, konfeksiyonculara tahsis ediyoruz. İthalatta vergiyi yükseltince, ister istemez konfeksiyoncular Türkiye'deki işçiyi istihdam edecek. Biraz önce söylediğim düşük kurumlar vergisinden, işveren sigorta priminin devlet tarafından ödenmesinden de tabii konfeksiyoncular yararlanıyor. Ayrıca, 2008'den sonra GAP'a hız kazandırdık. GAP bölgesinde 9 il var. Sulanan alanı arttırdığımız için, çok sayıda vatandaşımız iş buldu. Suriye ve Irak'la sınırın açılması da, Batman'a büyük fayda sağladı.
Siyaset, halk ile devlet arasında bir köprü. Mehmet Şimşek, kendisini Batmanlıların evlâdı gibi gördüğü için, bu köprüyü başarıyla kurabiliyor. Onu, kâh bir kahvehanede sohbet ederken, kâh gençlerin sorunlarını dinlerken, kâh bir evde yörenin kadınlarıyla dertleşirken görmek mümkün.